Dünya Dönmekten Yoruldu mu?
Biliyorsunuz son hafta tüm medyada bu gece yarısı saatlere bir saniye ekleneceği yazılıyor ama bilimsel bir açıklama yok, işin yine popüler tarafına değinmişler.
Biliyorsunuz son hafta tüm medyada bu gece yarısı saatlere bir saniye ekleneceği yazılıyor ama bilimsel bir açıklama yok, işin yine popüler tarafına değinmişler.
Dikkat ettiyseniz bugün kafamı en'lere takmış durumdayım, nedeni bilinmez ama bu teleskop öyküsünü okursanız dünyada bilimsel işleri nasıl yürüdüğü konusunda bilginiz olur.
Konferanslarımda insanoğlunun ışık hızının %1'ne ulaştığını söylediğimde bir dinleyici hayır daha ulaşmadık demişti.
Uzay Yolu dizisini benim gibi ihtiyarlar anımsıyordur ama daha sonra film olarak çekildiği için gençler de belki biliyordur. 1970'lerde heyecanla seyrettiğimiz bu dizide kaptan Kirk dışında izleyicilerin en çok ilgisini Mr. Spock karekteri çekerdi.
Böyle bir ata sözümüz var, gerçekten atasözü mü diye Google amcaya sordum, çıkan sayfalarda bir namahreme(!) bakmak günah ama güle, manolyaya, çileğe bakmak sevapmış. Benimki de aynı hesap, çünkü Venüs bir güzel ve her baktığımda sevap kazanıyorum.
Rosetta uzay aracı iyice geriye çekildi ama 67P'nin çevresinde dolanmaya devam ediyor. Kızıştı sözcüğümü de yabana atmayın biraz sonra anlatacağım.
Sizlere çok önceleri uçan yıldızları anlatmıştım. Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için doğal olarak yıldızların hızlarının nasıl ölçüldüğünü birinci yazımda
Yeryüznde iken zaten dünyanın ışığını görüyoruz ve ışık kirliliğinden söz ediyoruz. Benim sözünü ettiğim güneşten gelip dünyadan yansıyan ışınları görmek.
Yeryüzündeki hayvanların çoğunun ağırlıksız ortamda ne yapacağını hem büyükler hem de küçükler çok merak ediyor. Bu nedenle NASA bir çok hayvanı bu ortamlarda deniyor. Örneğin kurbağa, kedi sinek gibi.
Bu konuda en son 12 Şubat tarihinde yazmıştım (Yıldızlar da hapşırır).
Einstein için ne büyük adammış derim her zaman. Yaklaşık 100 yıl önce genel görecelik kuramını ortaya koyduğunda böyle bir halkanın olacağını ileri sürmüştü.