Gökbilim Yazılarım - 2014 Yılı

Geçtiğimiz yıl Uluslararası Uzay istasyonun'da (UUİ) görev yapan İtalyan astronot Luca Parmitano uzayda bulunduğu ilk haftanın sonunda yaptığı söyleşide en çok özlediği şeyin bir fincan espresso kahve olduğunu söylemişti.

Gökyüzünde iki cisim problemi çok basittir. Örneğin bir gezegen ve yıldızını göz önüne alalım. Her iki cisim de biri çok büyük, diğeri çok küçük olmasına karşın kütle merkezi çevresinde dolanırlar.

Vallahi bu bir Zeytung haberi değil, gerçek. 2006 yılında NASA 2024'de Ay yüzeyinde koloni kurmayı planlamaya başlamıştı. Çeşitli projeler için çağrıda bulundu ve Florida bilimcileri bu konuda çalışmaya başladılar.

Atarcalar (pulsar) kalp gibi attığı için bu isim ona verilmiştir. Çok yoğun, kuvvetli manyetik alana sahip nötron yıldızlarıdır. Eksenleri çevresinde çok hızlı dönerler, öyle ki saniyede 1000 kez dönen atarca vardır.

Yaşadığımız dünyada yapının atmosferden katı bir yüzeye geçmesi sonucu hava içinde hareket edebiliyoruz ve bu sırada da katı yüzey bize direnç sağlıyor. Jüpiter'de böyle bir geçiş yoktur.

Akrep takımyıldızında bulunan bu güzel bulutsu bizden tam 3400 IY uzakta ama neyse ki güzelliğini teleskoplarımızdan essirgemiyor.

Fotoğrafta çeşitli zamanlarda Hubble uzay teleskobu ile çekilmiş Jüpiter fotoğraflarını, daha doğrusu Büyük Kırmızı Lekeyi (BKL) görüyorsunuz.

NASA ve NSBRI (Ulusal Uzay Biyomedikal Araştırma Enstitüsü, National Space Biomedical Research Institute) bir araya gelerek altı çalışma grubu kurarak son 10 yılda yayınlanmış veya yayınlanmamış uzaya çıkmış insan ve hayvanlarla ilgili tüm verileri bir araya getirdiler.

Siz Rosetta'dan bıkıncaya kadar ben yazacağım, kusura bakmayın. Fotoğrafta gördüğünüz kişi Rosetta projesinin önde gelen bilimcilerinden ingiliz Matt Taylor. Rosetta ve Philae'deki bilimsel gözlem aletlerini çok farklı ülkeler yaptılar.

Biliyorsunuz Philae bataryası bittiği için üstündeki hiç bir alet şu anda çalışmıyor. Bir diğer konu da il çarpmada zıpkınlar neden çalışmadı sorsunun yanıtı aranıyor.