Soygun Var!!
Ben böyle başlık atınca aklınıza başka şey geliyor ama gökyüzündeki bir soygundan söz edeceğim size. Doğal olarak soygunu anlatmadan önce önemli kavramları açıklamam gerekiyor.
Ben böyle başlık atınca aklınıza başka şey geliyor ama gökyüzündeki bir soygundan söz edeceğim size. Doğal olarak soygunu anlatmadan önce önemli kavramları açıklamam gerekiyor.
Hubble uzay teleskobunun çektiği görsel bölgedeki fotoğraf ile yine NASA'nın uzaydaki x-ışın teleskobu olan Chandra fotoğrafı burada birleştirilmiştir. X-ışın teleskopları çok az ışınla çalışsa da gökbilimcilere ilginç veriler sağlıyor.
Eskiden de yanımızdan bu tür büyük göktaşları geçerdi, farkına bile varmazdık. Şimdi öyle mi, çok miktarda robotik teleskop gökyüzünü sürekli inceliyor.
Bilmeyenler için elektromanyetik tayf hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. Genel olarak bir gök cismi belirli bir dalgaboyunda maksimum ışınım yapar, bunun tersi de olabilir ama nadirdir, o nedenle genel ibaresini kullandım.
Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesinden uzun yıllardır tanıdığım şu anda Kastamonu üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Yavuz Unat hocam "Hoca İshak’tan Hoca Tahsin’e Çağdaş Astronominin Türkiye’ye Girişi" adlı makalesini Akademia'daki (https://www.academia.edu/6280628/) sayfasına koymuş.
Eliptik gökadalarda yıldız oluşumu bitmiş, yaşlı gökadalar olarak bilinirdi. Halbuki son zamanlarda bu tür gökadalarda bol miktarda soğuk gaz bulutları gözlenmekte.
Sizlere ara sıra ötegezegenler konusunda bilgi veriyorum. NASA'nın Kepler uydusu bugüne kadar bir çok ötegezegen keşfetmişti ama 26 Şubat tarihinde öyle bir duyuru yaptılar ki tüm medya bu duyuruyu doğal olarak önemsedi. Çünkü 715 ötegezen bulduk ve bunları değişik gözlem yöntemleri gözleyerek ötegezegen olduğunu onayladık dediler.
M44 olarak da bilinen Arıkovanı çıplak gözle görüldüğünden eski zamanlarda da bilinirdi. O zamanlar buna Yemlik (Preasepe) demişler. Şimdi ise Arıkovanı (Beehive) diyorlar. Bugün olsa küresel kümeleri yemliğe benzetirlerdi, tabii teleskoptan bakmak koşuluyla.
Bugüne kadar NASA ve ESA yerin çevresinde dönen çeşitli uydular fırlatarak hava tahmini yapmamızı sağladılar. Bu uydular çok çeşitli veriler gönderdi. Benim bildiğim örneğin çeşitli dalgaboylarında fotoğraf çekerek bulutları ve dolayısıyla onların hareketlerini veriyordu.
Messier kataloğunda M13 olarak bilinen bu küme Herkül takımyıldızında bulunur. Edmund Halley tarafından 1714 yılından keşfedilen bu kümenin ilginç bir yönü daha vardır, gözle görülmesine karşın keşfi çok sonraları gerçekleşmiştir.
2004 yılında ODTÜ Fizik bölümünden mezun olduktan sonra aynı bölümde Sevgili dostum Altan Baykal yönetimde lisansüstü çalışmasını yaptıktan sonra ABD'de Alabama Üniversitesine giden Esra Bulbul bir master çalışması da orada yaptı.