Bilmeyenler için elektromanyetik tayf hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. Genel olarak bir gök cismi belirli bir dalgaboyunda maksimum ışınım yapar, bunun tersi de olabilir ama nadirdir, o nedenle genel ibaresini kullandım.
Kısa dalgaboyundan başlarsak gama-ışın, x-ışın, morötesi, görsel bölge, kırmızıöte, milimetre ve radyo bölgesi diye bilim insanları tayfı kabaca bölgelere ayırmışlardır. Onun için her dalgaboyunun gökbilimi de farklı isimle anılır. Özetle soğuk cisimler radyo bölgesinde, sıcak cisimler kısa dalgaboylarında yaparlar bu maksimum ışımalarını. Ara sıcaklıkta olanlarda aradaki dalgaboylarında.
Bu fotoğrafta Spitzer ve Herschel uzay teleskopları ile alınan yılan bulutsusunun iki görüntüsünü görüyorsunuz. Her iki görüntüde yılan bir bıyık gibi kendini belli etmiş ama birinde karanlık (Spitzer), diğerinde ise aydınlık yani kırmızı gözüküyor. Bu karanlık bulutun içini Spitzer göremiyor çünkü gözlem yaptığı dalgaboyu kırmızıöte. Diğer uydu ise bu karanlık bulutun içini görebiliyor çünkü daha uzun olan milimetre altı dalgaboyunda gözlem yapıyor. Demek ki soğuk olduğu için Herschel görüyor, Spitzer'in görebilmesi için yeter derecede sıcak değil.
Milimetre altı gözlem tekniği bilim insanlarına yeni ufuklar açtı. Artık ana karnındaki ceninleri görmek için kullanılan aletler (sanırım ultrason) varsa, bulutun içinde doğan yeni yıldızları görmek için de milimetre altı gözlem yapan uzay teleskopları var. Buradan hareketle bilimciler sadece P1 ve P6 ile gösterilen iki bölgede 23 tane yıldız çekirdeği olduğunu gördüler. Bu cenin yıldızlar üstelik kütlesi 8 güneş kütlesinden daha büyük olan kütleli yıldızlardı. Önceden var olan düşünceye göre büyük kütleli yıldızlar çok büyük bir buluttan tek başlarına meydana gelir modeli çürümüş oldu.
Siz de dikkat ederseniz yılanın içinde daha bir çok yıldız çekirdeği kendini gösteriyor. Yani burası bir doğumevi ama çocuk değil yıldızlar doğuyor. Her ne kadar soğuk bir hayvana benzetilmişse de görüntü çok güzel. Sevgilerimle...