Bu yayınlanmış güzel bir kitabın ismi. Tesadüfen çok sevdiğim amatör gökbilimci Arif Bayırlı\'nın "GökGünce" sayfasında gördüm. Kitabın o kadar güzel bir tanıtımını yapmış ki okumuş gibi oldum ama yine de ilk fırsatta alacağım, kütüphanemde bulunsun isterim. Kitabın yazarı çocuk iken büyük merakı olan gökbilime tekrar dönüşünü, bir yandan gökbilim bilgileri verirken bir yandan yaşadığı her anı satırlara dökmüş.
Yaz mevsiminde güneş battıktan hemen sonra, doğu ufkunda üç parlak yıldız görürsünüz. Geceyarısına doğru bu üçlü tepenizde olur, sabahleyin güneş doğmadan da batı ufkunda görürüz bunları. Yaz gecelerinin vazgeçilmezi olan bu parlak yıldızları gördüğünüz zaman hemen gökyüzünde üç tane takımyıldızı da öğrenmiş olursunuz. Çünkü Vega, Çalgı'nın; Deneb, Kuğu'nun ve Altair ise Kartal takımyıldızlarının en parlak yıldızlarıdır.
Gökyüzü fotoğrafçılığı yapan kişilere ben artık amatör gökbilimci demiyorum. Çünkü onlar gerçekten de bir sanat şaheseri ortaya çıkarıyorlar. Bizim gökyüzü fotoğrafçıları da öyle ama henüz sizler çok azını tanıyorsunuz. Çünkü bu bir merak ve öğrenmenin sınırı yok. Başlayanlar belirli yerlere geliyorlar.
Fotoğrafı görür görmez, bu bulutsuyu neye benzetmişler dedim, çünkü çok büyük kozmik bir hayalete benziyordu. Aslında bu kozmik sözcüğünü kullanmak istemiyordum, çünkü son zamanlarda Prof. Olduğunu iddia eden sonradan bu ünvandan vazgeçen televizyonlarda sürekli nasıl besleneceğini anlatan bir üçkağıtçı her yiyeceğe kozmik diyordu, maydonoz bile ona göre kozmikti.
Bizim kültürde mavi ay nedir dediğiniz zaman özgün adı moonlighting (Ayışığı) olan ama dilimize mavi ay diye çevrilen 1985'li yıllarda ülkemizde gösterilen, başrollerde Cybill Shepherd ve Bruce Willis'in yer aldığı meşhur dizi gelir aklımıza. Batı kültüründe ise Mavi Ay kavramı tamamen farklıdır.
Uzaydan Türkiye ve Karadeniz NASA bu fotoğrafı 31 Temmuz'da yayınladı, ben Google+'da gördüm. Benim dikkatimi doğal olarak farklı bir açıdan çekilmiş ülkemin görüntüsü çekti. Sosyal medyada haberin altına düşülen yorumlarda bir ben karadenizin ormanlarla kaplı olduğunu bilirdim diyordu, beyaz alanlara bakarak, ben de deim ve nedenini hemen buldum çünkü o beyaz bulutlardı altında ormanlar vardı.
Bugünlerde ABD popüler bilim medyası özellikle son onbeş gündür Meraklı ile meşgul. Biliyorsunuz Mars\'a giden bu jip bugüne kadar gidenlerden çok büyük ve üzerindeki aletler çok daha gelişmiş durumda. Meraklı 5 Ağustos günü Mars yüzeyine indirilecek. Ama Mars atmosferine girdiği andan itibaren geçecek 7 dakikaya ne isimler verdiler, NASA bir sürü video yayınladı, tam bir reklam ama halkın ilgisini de bilimsel bir olaya bu sayede çekiyorlar.
Kendilerine bu ismi veren ortaokul ve lisede okumakta olan geçler kurulduklarından bu yana uzunca bir yol katetiler. Artık teleskopları var gökyüzü fotoğrafları çekiyorlar, aralarında bilgi paylaşımı yapıyorlar. Son olarak da güzel bir dergi çıkarmaya başladılar.
Bu Ramazan ayında çok tartışılan imsak zamanının saptanmasında önemli bir yer tutan zodyak ışığının ne olduğuna bakalım. Zamanında bu ışığı görmüş olan peygamberimiz ona yalancı şafak (fecr-i kazib) demiş. Sabahleyin önce yalancı şafak yani zodyak ışığı ufku aydınlatır ama bu ufuktan dikinedir. Bu sizi atdatmasın, hala yiyip içebilirsiniz doğru şafağı (fecr-i sadık) bekleyin, ışık ufuk boyunca yatay aydınlansın yani siyah iplik beyaz iplikten ayrılıncaya kadar sahur yapabilirsiniz demiştir. Ama ne yazık ki dini zorlaştırmak isteyenler gökbilim tanı dediğimiz gecenin son anı olan ortalık tamamen zifiri karanlık olduğu anı imsak zamanını seçiyorlar diye gazetelerde okuyoruz.
İnsanlar fotoğraf keşfedildiğinden bu yana gözümüzün gördüğü bölgede fotoğraf çekmişlerdir. O nedenle çekilen ilk fotoğrafa bakarak bulutsuları bir şeylere benzetmişlerdir. Bu fotoğrafta aynı bulutsunun iki farklı dalgaboyunda çekilmiş fotoğrafını görüyorsunuz. Üstteki görsel bölgede, daha çok amatörlerin H-alfa dediği filtre baskın olmak üzere, ikincisi ise WISE teleskobu ile kırmızıöte bölgede çekilmiş yani gözümüzün duyarlı olmadığı bölge.
Merkür gezegeninin çevresinde dolanan Messenger uydusu ilginç veriler göndermeye devam ediyor. Bu fotoğraf 20 Haziran 2012 tarihinde uydu üzerinde bulunan geniş alan kamerası kullanılarak üç ayrı filtrede (kırmızı, yeşil ve mavi) çekilen görüntülerden elde edilmiştir. Gezegenin güneşe bakan yüzeyinde çeşitli renkler ve onların farklı tonlarını görebiliyorsunuz. Güneşe en yakın gezegen olan Merkür'ün yüzeyinde bu kadar farklı renkleri görmeyi bilim insanları beklemiyordu.
