Arasındaki fark gittikçe açılıyor. Bu biraz da enflasyona benziyor, enflasyon yükseldikçe zenginler daha zenginleşiyor, fakirler ise daha fakirleşiyor. Uzayı ve onun zenginliklerini göz önüne aldığımızda gelecekte söz konusu fark daha da artacak. Uzay hukukunun kurucu belgesi olan 1967 Dış Uzay Antlaşması uzayın ¨tüm ülkelerin yararına ve çıkarları için¨ kullanılması gerektiğini söylüyor ama buna zengin ülkeler acaba ne kadar uyacak?
Güneş sisteminde dünyamız yüzeyinde sıvı su tutabilme açısından tek gezegendir. Su yaşam için gereklidir ama dünyamızın iklimi için de geçerlidir. Su ısıyı gezegenin her yerine taşır. Susuz bir dünya düşündünüz mü? Mars'a benzeriz, kurak, soğuk ve cansız.
Avrupa Uzay Ajansı yukarıdaki cümlelerle bu görseli paylaştı. Dünyamızın iklimi üzerine bilimcilerin uydularla nasıl çalıştıklarını ortaya koyan bir de videoları vardı. Ben sayı meraklısı olduğum için görseli paylaşıyorum. Sevgilerimle..
Neden okulunuzun bahçesine bir Güneş saati yapmıyorsunuz? Dikkat ederseniz "çalışkan" sıfatını kullandım, tüm öğretmenlere değil size sesleniyorum. İki öğretmen arkadaşım bunu başardı, sizin ne eksiğiniz var ki. Shadowspro adında bir uygulama var, her ne kadar üç farklı sürümü varsa da siz bedelsiz olanı bilgisayarınıza indirip çalışmaya başlayabilirsiniz.
Böyle bir yazıya nasıl başlık bulacağımı şaşırdım. Avrupa Uzay Ajansının (ESA) bir dökümanından aldığım sayıları sizinle paylaşacağım. Fakat önce ilişikteki şekli biraz açıklamak istiyorum. 1957 yılından bu yana uzaya atılan uyduların sayısını 2021 yılı dahil görüyorsunuz. Son iki yıldaki artışın hızına dikkat ediyor musunuz?
Gençlerle yaptığım sohbetlerde onlara her zaman roket teknolojisinin çok kötü olduğunu, onun yerine uzayda daha hızlı gidecek yeni fikirlere ihtiyacımız olduğundan söz ederim. Çalışın siz de bulursunuz derim. Bugün okuduğum bir haber en azından roketin birinci kademesini çöpe atarak uzaya uydu yerleştirme başarısını gösterecek yeni bir teknoloji olduğu için sizinle paylaşıyorum.
Biliyorsunuz güneş leke çevrimi adını verdiğimiz bir kavram vardır, ortalam 11 yıl gibi bir dönemle lekeler çoğalır ve azalır. Bunun nasıl olacağı bilimsel açıdan çok önemlidir ve o nedenle ABD'de NASA, NOAA ve ISES'i temsil eden bir grup bilmci oluşturdukları panelde önümüzdeki 25. çevrimi tahmin etmeye çalıştılar.
Et_Balık kurumunun yaptığı veya eşimin yanımızdaki kasaptan bir kilo kıymaya 143 TL verdiğini duyduktan sonra bu konuyu araştırmadım. Geçenlerde yazdığım ESA'nın fonladığı projelerden birinde okudum. Astronotların uzun seyahatlerde yapay et üreterek gerekli gıdayı almalarını sağlamak için önerilen proje ESA tarafından desteklenmiş.
Duyunca yazının devamını okudum doğal olarak. Bu Getir veya Yurtiçi Kargo gibi bir taşımacılık değil. Dünyanın bir yerinde doğal veya insani bir felaket yaşandığında oraya hızla yardım malzemesini taşıyabilir miyiz düşüncesinden kaynaklanıyor.
Son 20 senedir bu konuda çeşitli tartışmalar var. Keşfi yapılan ötegezegenlerin çoğu dev gezegendi ve yine çoğu yıldızına yakındı. Bizim güneş sisteminde ise dev gezegenlerimiz sistemin dışında yani yıldızından çok uzaktadır.
Avrupa Uzay Ajansının (ESA) temel faaliyetlerinin keşif unsurları ile desteklenmesi projesi kapsamında uzay için umut vadeden yeni fikirler arandı. Bu içerikte bir çok proje kabul edildi. Bunların içinde bir tanesi de başlıkta sözünü ettiğim proje.
Tüm gökbilimciler ve evren bilimciler doğal olarak çok merak ediyorlardı. Samanyoluna yakın galaksileri incelediğimiz zaman hem büyük hem de küçük uydu galaksilerin olduğunu gördük. Yaklaşık olarak ortalama her galakside 100 milyar yıldız vardı. Acaba tüm evrende ne kadar galaksi var merakı daha da arttı.
