Olay Ufku Teleskobu
Samanyolunun merkezinde 4 milyon güneş kütlesinde bir karadelik olduğu gözlemlerle biliniyordu. Bugüne dek yapılmış en büyük projede karadeliğin değil ama onu çevreleyen olay ufkunun fotoğrafını çekmek istedi gökbilimciler.
Samanyolunun merkezinde 4 milyon güneş kütlesinde bir karadelik olduğu gözlemlerle biliniyordu. Bugüne dek yapılmış en büyük projede karadeliğin değil ama onu çevreleyen olay ufkunun fotoğrafını çekmek istedi gökbilimciler.
Avrupa Uzay Ajansının (ESA) Kopernik Dünya gözlem proğramı çerçevesinde uzaya yerleştirdiği 6-7 uydusu var. Bu uyduların adları şimdi Sentinel-1, 2, 3 diye isimlendiriliyor.
Evet, yapamayacakları iş yoktur. Nereden geldi aklına bu kadınlar diye hiç sormayın. 22 Mart günü iki kadından biri yine ABD'li bir astronot ile yürüyüşe çıktı, zayıflamak için değil, Uluslararası Uzay İstasyonunun (UUİ) tamiri için. Kapıyı açıp dışarı çıkana adet olmuş, uzayda yürüyüşe çıktı deniyor. UUİ’na bugüne dek bir çok kadın astronot gitti ama uzayda ilk kez iki kadın astronot beraber uzay yürüyüşü yapacak. Üstelik bir hafta sonra yani 29 Mart’da yine bu ikili bu kez başka görev için uzay yürüyüşüne çıkacak.
Kıyamet kopar mı hocam diye soru soran öğrencilerimizi her konferansta görürüm. Onlara bu sorunun kökeninde dünyamızın yörüngesini elips olarak değil de çember olarak bilindiğinini anlatırım önce. Daha sonra da yerin güneşe bir yıl boyunca bırak 1cm 5 milyon km yaklaşıp uzaklaştığını anlatırım. TV proğramlarının birinde bir bir bilene sordum kuranda böyle bir ifade olmadığını söylemişti bana. O zaman bu ifade sanırım hadislerden birinde geçiyordur. Gelelim işin bilim tarafına.
Deme hakkımız yok biliyorum ama son senelerin tehlikesinden söz etme hakkım var. Nedir bu tehlike derseniz kozmik ışınlar. Her ne kadar bu “kozmik” sözcüğünü tüm üçkağıtçılar kullandığı için sevmiyorsam da bu yazıda ona katlanacağım. Daha önce bir kaç kez yazdım, güneş etkinliği ilginç bir minimuma gidiyor.
Az bir başarı değil, ABD, Rusya ve Çinden sonra Ay’a uzay aracı gönderen dördüncü ülke oldu. Bugün TV’lerde de bunun haberi vardı ama işin asıl öyküsüne dokunmadan yapılmış haberlerdi. Ben de bu öyküyü yazmaya karar verdim sizler için.
İki girişimci bir şirket kurmuşlar, şirketin adı Uzay Kavurmacıları (Space Roasters). Düşünce şöyle; yüzyıllardır kahveyi hep aynı şekilde kavuruyoruz, artık uzay teknolojileri var, ondan yararlanmamız gerekir. Uzayda kavrulacak kahvenin aroması çok daha güzel olur diyorlar.
Konferans verdiğim okullarda matematiğin güzelliğinden, kafayı çalıştırmasından söz ederim. Yaşamda hangi işle uğraşıyor olursanız olun matematik herkese lazımdır derim.
İlk kez 2004 yılında ilan edilen ve o günden bu yana milyarlarca dolar harcanan, NASA ve ESA’nın ortak yaptığı Orion uzay aracı 2030 yıllarından önce gezegenler arası yolculuğa çıkacak.
Bu konuda daha önce yazdığım yazının (https://is.gd/2V1xW1) başlığı da bir tuhafmış; (Hızlı Radyo Patlamaları Uzaylıların Bir Etkinliği mi?”. Geçtiğimiz hafta bu konuda yapılan bir araştırma yine çok ses getirdi. İlle de uzaylıları istiyoruz, neden diye sorduğum zaman kimse yanıt vermiyor nedense. Aşağıda yazdıklarımı okumadan önce lütfen bağlantı adresini yukarıda verdiğim önceki yazıyı okumanızı öneririm.