İki girişimci bir şirket kurmuşlar, şirketin adı Uzay Kavurmacıları (Space Roasters). Düşünce şöyle; yüzyıllardır kahveyi hep aynı şekilde kavuruyoruz, artık uzay teknolojileri var, ondan yararlanmamız gerekir. Uzayda kavrulacak kahvenin aroması çok daha güzel olur diyorlar.
Bir kapsül yapmışlar, içine dört tane silindir yerleştiriyorlar, her silindirin içine 75 kg çekirdek kahve koyuyorlar. Kapsül uzaya fırlatılacak, uzayda kapsül içindeki teknoloji ile kahve iyice ısıtılacak ve atmosfere girerken sürtünmeden doğan sıcaklık ile kavrulacak ve paraşüt açılacak ve kavrulmuş kahveler ele geçirilecek, sonra da işlenerek satılacak. Sizin aklınız yatmadı ama o kapsülün patentini dahi almışlar.
Uzaya roket gönderen iki şirkete başvurmuşlar, 500 kg ağılığında bu kapsülü kaç dolara yörüngeye yerleştirirsiniz diye. Blue Origin şirketi fiyat vermemiş ama Rocket Lab firması 6 milyon dolara kapsülünüzü istediğiniz 180 km yukarıdaki yörüngeye yerleştirim demiş. O kadar ince hesaplar var ki şaşırırsınız. Kapsülün tüm seyahatı 26 dakika sürüyor yani fırlatıldıktan 26 dakika sonra kavrulmuş kahveye kavuşuyorlar.
Bunu uzayda yörüngeye yerleştirme masrafı 6 milyon dolar. 300 kg kahveyi bu paraya kavuracaksınız. O zaman 1 kg uzayda kavrulmuş kahvenin fiyatı 20 000 dolar. Bir fincan kahvede 10 gr kahve olduğunu düşünürsek fiyatı 200 dolar olur. Bunun üzerine kapsülün tasarımı ve geliştirilmesi, kahvenin pazarlanması, işlenmesi, markalanması ve diğer masrafları eklediğinizde bir fincan kahvenin fiyatı 500 dolardan aşağı olmayacağı öngörülüyor.
Benim gibi yaşlanmış muhafazakar beyinler bu girişime güleceklerdir. Fakat ben eminim bu Uzay Kavurmacıları iş yaparlar. Örneğin en az 150 kilosu bizim ülkemizde satılır, neden derseniz Avrupada en çok StarBucks bizim ülkemizde var, gençlerimizin kahve merakları var. Aroması çok güzel diye maymunun poposundan çıkan kahveyi içiyorlar. Uzayda kavrulan kahveyi düşünebiliyor musunuz, enfes bir kokusu vardır, 500 dolar nedir ki. Sevgilerimle...