Sizi seviyorlar ama o nedenle bu hareketi yapmıyorlar, atmosferimizin bir oyunu bu bize. İngilizcede bu olaya twinkle diyorlar, bilimsel dilde ise scintillation adı verilmiş.
Biz ise ona göz kırpma deyince anlıyoruz, parıldama, kırpışma da diyebilirsiniz. Özellikle tepemizde olan yıldıza değil de ufukta olan yıldıza baktığımızda yıldızın görünen parlaklığında ve konumunda değişimler görürüz. Resimde görüldüğü gibi tepemizde bir yıldıızın ışığı atmosfer içinde kısa bir yol kateder, o nedenle kırpışması azdır ama ufka yakın yıldızların ışığı çalkantılı ve farklı katmanlardan oluşmuş atmosferin içinde uzun bir yol katederken ışık farklı konumlarda kırılmalara uğrar. Yani bazen tüm ışığı bize gelmez, bir kısmı farklı yerlere gitmiş olur.
Bu olayın baş sorumlusu da yıldızlar çok uzakta oldukları için nokta kaynak olmalarıdır. Bize geniş yüzeylerini gösteren gezegenlerde bu durum meydana gelir ama biz gezegeni kırpışırken görmeyiz, çünkü küçük kırılmaya uğrayan ışınlar yine yüzeyden geliyormuş gibi görünür. Lise fiziğinden bildiğimiz gibi farklı atmosfer ketmenlerinin farklı kırılma ölçeği vardır ve bu kırılma ölçeği dalgaboyunun bir fonksiyonudur. O nedenle ufuk yöresindeki yıldızı farklı renklerde de görürüz. Yani bazen mavi ışık fazla gelir bazen kırmızı ışık. İkinci fotoğrafta Akyıldız (Sirius) ufukta iken çekilmiş farklı renkli fotoğraflarını görüyorsunuz. Başta bana ve sonra size, göz kırpanlarınız bol olsun. Sevgilerimle...