Anlatacağım konu biraz ağır ama olsaı ölçüde basitleştirmeye çalışacağım. Gökbilimciler açık yıldız kümelerini çok severler, çünkü bu tür kümeler çalışıldığında gökbilimcilere bir çok yararlı bilgi sağlarlar. Diğer taraftan açık kümeleri çalışmanın bir avantajı da kümeye ait tüm yıldızlar bizden eşit uzaklıktadır.

Ayrıca hepsi aynı yıldızlar arası buluttan oluştuğu için aynı kimyasal bileşime sahiptirler. Gökbilimciler onları üç farklı dalga boyunda incelerler. Tüm küme üyeleri bizden aynı uzaklıkta olduğu için sanki onların uzaya saldıkları enerjiyi saptamış oluruz.

Yukarıdaki grafiğe bakarsanız y-eksende V bandında gözlenen enerji var, yani bir anlamda uzaya saldıkları enerji. X-ekseninde ise iki bantta elde ettiğimiz parlaklık farkı var. Astrofiziğin en güzel yanlarından biridir bu fark renk denir ve hemen o yıldızların sıcaklığını verir. Bu grafiğe de renk-parlaklık digramı adı verilmektedir. Burada siyah noktalar ile gösterilen kümenin her bir üyesine ait renk ve parlaklıklardır. Diagramdaki düz çizgi ise sıfır yaş ana koludur. Yıldız yaşamı boyunca bu kola yakın yaşar, ne zaman merkezindeki hidrojeni biterse bu koldan ayrılır ve dev yıldız olur. Benim söyleyeşimle artık komaya girmiştir o yıldızlar. Koldan sağa doğru ayrılan yıldızları görüyorsunuz.

Koldan ilk ayrılan yıldızlar kümenin büyük kütleli yıldızları olması gerekir, yani yıldızlar ne kadar şişman ise o kadar erken ölürler. Kümenin tüm üyeleri böyle bir trendin içinde iken onlardan ayrılmış diagramda kare ve büyük çember simgeleri ile gösterilmiş küme üyelerini görüyorsunuz. İşte bu sürüden ayrılan yıldızlara mavi aykırı yıldızlar diyoruz. İngilizce karşılığı ise "Blue Stragglers". Sürüden ayrılan hayvan anlamına geliyor. Bu yıldızlar küme üyelerinden daha sıcak, daha parlak ve daha kütleli. Çoktan koldan ayrılıp dev olması gereken yıldızlar ama dikkat ederseniz kolun yanındalar.

Peki bu yıldızlar acaba nasıl oluşmuştur sorusuna gökbilimcilerin yanıtı vardı ve bu konuyu çok çalıştılar. İlk kez Hubble uzay teleskobunun mor ötesi bölgede gözlem yapmaya elverişli kamerası kullanılarak gökbilimcilerin ileri sürdükleri modelin doğru olduğu ortaya çıktı. Bunların çoğu çift yıldız bileşeni. İki bileşenden biri daha büyük kütleli olduğu için o daha çabuk evrimleşiyor, işte bu sırada komaya girdiğinde uzaya attığı tüm materyal diğer küçük kütleli bileşene akıyor. Biraz daha küçük kütleli bileşen tam komaya girecek iken yoldaş yıldızdan gelen materyal ile bir anlamda tekrar gençleşiyor. Tabii bu sırada yoldaş yıldız da bir beyaz cüce oluyor.

NGC188 açık kümesindeki 21 mavi aykırı yıldızı incelemişler ve 7 tanesinde sıcak beyaz cüceyi yakalamışlar. Sıcak oldukları için sadece morötesinde gözüküyorlar. Dikine hız çalışmasında da 7 mavi aykırının çift yıldız olduğu bulunmuş ama bileşenleri gözükmüyor, büyük olasılıkla onların bileşenleri de beyz cüce. Bu ikinci tür beyaz cücelerin yaşı daha büyük, soğumuşlar demektir. Görünen beyaz cücler ise çok daha gençler. Son kalan 7 yıldızda dikine hız değişimi yok, peki onlar nasıl mavi aykırı oldular diye sorarsanız, gökbilimcilerin onlar için de senaryoları var. Bir çift yıldız, bileşenleri hemen hemen aynı kütlede, evrimleştikçe birbirlerine yaklaşıyorlar ve birleşip tek yıldız oluyorlar. Kütle büyüdüğü için de mavi aykırı yıldız oluyorlar.

Yazı uzadı ama sanırım anlatabildim, aslında anlatacak daha çok şey var ama tüm astrofiziği de anlatamam. her şeye karşın yıldız ölürken nasıl gençleştiğini anladınız. ben de yakında gençleşem işte böyle. Sevgilerimle...