İlk kez 1779 yılında Esward Pigott tarafından keşfedilen bu gökada Messier kataloğuna 64 numara ile girmiş ama daha farklı adları da var. Örneğin Kara Göz veya Şeytan gözü olarak da biliniyor.
Bu ismin takılmasının nedeni de gökadanın parlak merkezinin önünde kapkara ışığı soğuran toz bulutlarının olması. Bu güzel Berenisin Saçı takımyıldızında ve bizden 17 milyon IY uzaklıkta bulunuyor. Bir ay sonra bu güzelin fotoğrafını çekmeyi planlıyorum.
İlk bakışta normal bir sarmal gökada gibi görünmesine karşın kendine özgü gizemi 1990 yılında yapılan çalışmalar sonucunda açığa çıktı. Gökada içindeki yıldızlar ve bulutlar ile beraber dönerken onu saran gaz toz bulutunun tamamen ters yönde döndüğü anlaşıldı. O nedenle gökadanın kenarında bol miktarda genç mavi yıldızların oluşumu çok fazla. Arada sıkışan ve büzülen gaz bulutları hızla yeni yıldız oluşturdu. Bu genç yıldızların moröte ışınları ise yine gökadayı saran toz bulutlarının ışımasına neden oluyor ve ve fotoğrafta pembe renkli gözüküyor.
Gökbilimciler bu olayı bir milyar yıl önce Kara Göz'ün bir uydu gökadası ile çarpıştığı ve onun yıldızlarını yedikten(!) sonra geriye sadece uydu gökadanın gaz ve toz bulutlarının kaldığı şeklinde yorumluyorlar. Bu sonuca varmalarının nedeni ise dışardaki bulutların ters dönmesi. Daha önce yamyam gökadalar hakkında yazmıştım, bu Kara Göz de o kadar güzel gözükmesine kerşın aslında tipik bir yamyam gökadası olduğu için onu "Şeytanın Gözü" diye bilmekte yarar var. Sevgilerimle...