Yaklaşık bir-iki ay önce gökbilimin bu ilginç konusunu size tanıtmıştım. Eğer okumadıysanız benim duvar fotoğraflarımdan bulabilirsiniz. O yazımda eğer Samanyolu gökadasında 300 milyar yıldız varsa gökbilimciler bu yetim gezegenlerin sayısının 600 milyar yöresinde olacağını tahmin ediyorlardı. Yeni yapılan bir araştırmaya göre bilim insanları bunların sayılarının katrilyon mertebesinde olacağını ileri sürdüler. Ayrıca böyle bir göçmen gezegende yaşam varsa bunun devam edip etmeyeceğini de araştırdılar.

Yıldızların çoğu kümelerde doğarlar ve bunlar oluşurken çevrelerinde gaz ve tozdan meydana gelen diskten gezegenler ortaya çıkar. Bu gezegenler çeşitli şekillerde bulundukları sistemden atılırlar. Özellikle diskin dış kenarında oluşan çapı küçük gezegenlerin sistemlerinden kolayca kopabileceği ileri sürülüyor. Yapılan kuramsal hesaplar kümelerden veya bulunduğu gezegen sisteminden atılan yetim gezegenlerin sayısının çok fazla olduğunu gösterdi. Bilim insanları bu gezegenlerde yaşam varsa bu yaşamın yıldızlararası ortamda yol alırken var olacağını ileri sürdüler. Buna neden de yetim gezegenin iç yapısından gelen ısı enerjisidir. Bu durum tüm yetim gezegenler için geçerli değil, çok yoğun ve yüksek basınca sahip bir atmosferi varsa gezegen ısısını kaybetmez ve yaşamın var olmasını sürdürebilir.

Yetim gezegenlerin canlı organizmaları bir gezegen sisteminden diğerine taşıyabileceği de ileri sürülmektedir. Yunanlı filozof Anaxagoras (İ.Ö 500-428) ilk kez “Panspermia” adı verilen bu kuramı ortaya atmıştı. Bu kurama göre yaşamın çekirdekleri evrenin her yerindedir. Bazı kimseler yeryüzündeki yaşamın bu çekirdeklerden oluştuğuna inanırlar. Güneş sisteminden her 25 milyon yılda bir bu yetim gezegenlerden biri geçer ve yaşamın çekirdeklerini bırakmış olabilir. Bu konuda yazılan makalelerin sayısı hızla artmakta ve yeni bilgiler geldiğinde sizlerle paylaşacağım.