Japon bilimciler Subaru ve Keck teleskoplarını kullanarak en uzak gökadayı buldular. Kod adı SXDF‑NB1006‑2 olan bu gökada Dünyadan 12.91 milyar ışık yılı uzaklıkta. Geçen yıl yine Subaru teleskobu ile keşfedilen ve evrenin en uzak gökcismi GN‑108036 gökadasından biraz daha ötede. Yapılan araştırma, evren daha 750 milyon yıl yaşında iken nötr hidrojen oranın bugünkünden daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Bu bulgular. Antik gök cisimlerinin ışığı ve yapısı karanlıktan aydınlığa çıktığında, kozmik şafakta evrenin ilk dönemlerindeki yapısını anlamamıza yardım eder.
Gökbilimciler evrenimizin 13.7 milyar yıl önce Büyük Patlama (Big Bang) ile oluştuğunu ve bu ateş topunun çok yüksek sıcaklık ve yoğunluğunun hacım arttıkça hızla düştüğünü bilirler. Sıcak kozmik plazma temel olarak proton ve elektronlardan oluşuyordu, büyük patlamadan 380 000 yıl sonra bu parçacıklar birleşerek nötr hidrojen atomları biçimlendi. İşte bu kozmik “karanlık çağın” başlangıcıydı. Bu çağdan itibaren gaz soğumaya devam etti. Büyük patlamadan 200-500 milyon yıl sonra nötr hidrojenin yoğun olduğu bulutlar kendi çekimi altında büzüldü ve ilk yıldızlar ile ilk gökadalar meydana geldi. İlk oluşan yıldızlardan çıkan ışımalar yakın uzaylarındaki hidrojeni ısıtmaya başladı ve hidrojeni tekrar iyonlaştırdı. İşte bu “kozmik tekrar iyonlaşma“ çağıydı veya diğer bir deyimle kozmik şafaktı.
En uzak gökadaların bulunması kozmik şafağın başlangıcını bulmaya yarar. Bu ise evrenimizin tarihi hakkında gökbilimin en önemli sorusuna yanıt arama çabalarıdır. Kozmik şafaktan önce gökadalardan gelen ışığı gökadalar arasındaki uzayda bulunan nötr hidrojen ışığı soğurduğundan dolayı uzaktaki gökadaları gözlemek çok zordur. O nedenle Subaru teleskobunda aynı bölge 7 gecede 37 saat poz verilerek alınan görüntüde SXDF‑NB1006‑2 gökadası bulunmuştur.