Yabancılar “zombi” sözcüğünü kullanıyor ama vatandaşlar bu sözcüğe karşılar. Yatağa düşmüş bir hasta için iki yol vardır. Birincisi daha sonra ölür veya iyileşir tekrar ayağa kalkabilir. Zombi sözcüğü ise “yürüyen ölü” veya “hortlak” anlamına kullanılır, ben ona “yaşayan ölü” derim daha iyi anlaşılır. Böyle şeylerin olduğuna sakın inanmayın, filmlerin ve romanların figürleridir bunlar. Gelelim Samanyolu’na ama önce gökadalar hakkında genel bir bilgi verelim.
Evrende gökadalar çeşitli türlerde bulunur. Daha çok sarmal ve eliptik gökadalar vardır.
Solda içinde yeni oluşan genç yıldızlar olduğu için mavi renkte görülen bir sarmal gökadayı görüyorsunuz.
Sağda ise bir şekilde mezara gömülmüş, yıldız oluşumu bitmiş evriminin sanki son evresinde olan eliptik bir gökada görülmektedir.
2003 yılında COMBO-17 adlı gökyüzü taraması sonucunda 5000 gökadanın renklerini ve salt ışıtmasını elde eden gökbilimciler bunların renk-parlaklık diyagramını oluşturdular. Yıldızların H-R diyagramına benzeyen bu şekilde sadece eksenlerin yerini değiştirdiler. Renklerini y-eksenine, ışıtmalarını ise x-eksenine koydular.
COMBO-17 taraması sonucu elde edilen 5000 gökadanın renk-parlaklık diyagramı.
Şekle dikkatli baktığınızda aşağıda kalan mavi bulutun içine giren gökadaların genellikle sarmal yapıya sahip ve yeni yıldız doğumlarının fazla olduğu gökadalar olduğu görüldü. Kırmızı kolda ise genellikle eliptik şekle sahip gökadalar bulunuyordu ve yeni yıldız oluşumu sona ermişti. Yeni yıldız oluşumu için var olan gaz ve toz bulutlarını bitirmiş gökadalara ölü gökadalar deniliyor.
İki grubun arasında ise yeşil vadi adı verilen bir bölgeye düşen gökadalar var. Bunlar dikkatli incelendiğinde ise iki farklı grup gökadanın burada olduğunu görüyoruz. Yıldız oluşumu için gerekli gazını bitirmiş sarmal gökadalar burada olduğu gibi, yine gazını bu kez yakın zamanda (birkaç milyar yıl önce) bitirmiş eliptik gökadalar bulunuyor. Wiki’den aldığım bu bilgilerin içinde Samanyolu ve Andromeda gökadaları da işte bu yeşil vadinin içinde bulunuyor.
GalaxyZoo projesinden halktan insanlar gökbilimcilere çok yardımcı oldu.
Yaklaşık 250 000 kişi bu sayfaya girip, önlerine çıkan gökadaların türünü, dönme yönünü saptadılar.
Bu verieri kullanan gökbilimciler 24'den fazla makale yayınladılar. Bu sıradan kişiler ayrıca bazı keşifler de yaptılar.
Her konferansımda sözünü ederim, vatandaşların da bilim yapabileceği web sayfaları vardır diye. GalxyZoo bu sayfaların en önemlisidir. SDSS taraması sonucu elde edilen milyonlarca gökadanın görüntülerinin analiz edilmesi için gökbilimciler halktan yardım istemişlerdir. 250 000 halktan kişiler bu yardım çağrısına katılmış ve bir milyon gökadanın türünü saptamışlardır. Ortalama olarak her gökadayı 70 kişi görmüş ve türünü saptamıştır. Eğer 70 kiiden 65’i hemfikir ise araştırmacılar onları hesaba almışlardır.
GalaxyZoo projesinde türleri saptanan 1 milyon gökada için elde edilen renk-kütle ilişkisi.
Sonuçta çok daha ayrıntılı bir renk-parlaklık diyagramı elde edilmiştir. Burada x-eksenine salt ışıtması yerine ondan elde edilen gökada kütlesinin logaritması yerleştirilmiştir. Yukarıdaki şekilde gördüğünüz gibi bu diyagramda yeşil vadi çok daha açık bir şekilde görülmektedir. İşin ilginç yanı mavi bölgede az olsa eliptik gökada ve kırmızı kolda yine az da olsa sarmal gökadanın varlığı saptanmıştır.
Gökada evriminin kesim noktasının yeşil vadi olduğu iyice ortaya çıkarılmıştır. Bu kesim noktasının altında mavi yıldız oluşumu devam eden gökadalar yer alırken, üstünde ise yıldız oluşumu görülmeyen evrimleşmiş gökadalar yer almakta. Yeşil vadide yer alan ara renkteki gökadalarda ise ya yıldız oluşumu bitmek üzere ama hala çok az da olsa devam etmekte ama yeni yıldız oluşum sürecinin bir kaç yüz milyon yıl önce bittiğini görüyoruz.
İşte bu yeşil vadi gökadaların ölmeye gittiği yer olarak tanımlamış bir bilimci, kötü de sayılmaz. Diğer ilginç bir bulgu sarmal gökadalar yavaş yavaş ölürken, eliptik gökadalar çok hızlı ölmekte olduğu. İşte bu yavaş ve hızlı ölümün bağlı olduğu tek şey yıldız oluşumu için gerekli olan yakıt miktarı.
İnsanlar gibi gökadaların da yaşaması için yiyeceğe gereksinme duymasıdır. O nedenle galaksiler arası ortamdan koparacağı taze hidrojen bulutlarına ihtiyaç vardır. Süpernova patlaması sonucu yayılan gaz da bir yiyecektir, çevresindeki gazı ısıtarak hızlı soğumasını önler. Bilimcilere göre gaz soğuduğu zaman karanlık maddeye dönüşür diyenler var. Ne olursa olsun gökadaların neden öldüğü konusu astrofiziğin tam çözüm getirilemeyen bir sorusudur.
Yakınımızda olduğu için çok iyi incelediğimiz Andromeda gökadasında yeni yıldız oluşumunun ne denli az olduğunu saptayabiliyoruz. Aynı Samanyolu gökadası gibi.
Konunun anlaşılması açısında yazıyı çok uzattık. Her ne kadar Samanyolu’nun toplam rengini ve kütlesini içinde bulunduğumuz için saptayamazsak da uzun zamandır süpernova patlamasının olmaması, yeni yıldız oluşumunu yılda 2 yöresinde olması Samanyolu’nun yeşil vadinin içinde olduğunu ve şu anda hasta olduğunu gösteriyor. Aynı hastalık Andromeda için de geçerli.
Ya mezara (kırmızı kol) gidecekler veya bu hastalıktan kurtulacaklar. Yapılan hesaplara göre eğer 4 milyar yıl sonra çarpışırlarsa yıldız oluşum süreci hızla başlar, bir çok çarpışan gökada da gördüğümüz gibi. İşte o zaman hasta yataklarından kalkarlar tekrar geri mavi bulutun içine girerler. Sevgilerimle…