Bir ara yazmıştım, bilim insanları arasında en uzak gökadayı bulmak için müthiş bir yarış var diye. Evet o yarış dinmedi ve dinmeyecek. Çağımızın bilim insanları da şöhret peşinde çünkü. Eskiden böyle bir durum yoktu, çağa ayak uydurmaya çalışacağız.
En sonunda Hubble ile yakaladılar en uzak gökadayı, adı GN z11. Televizyonda bugün haber olarak vardı. Bu keşif hakkında yazılan bir çok türkçe metinde bulabilirsiniz internette. Keşfi yapan bilimciler dahi diyorlar ki bu kadar da uzakta bir gökada bulacağımızı düşünemezdik. Ben inanıyorum ki çok daha uzaktakini de bulacaklar, hele bir de James Webb teleskobu yerleştirilsin yörüngesine siz görürsünüz.
Bilimsel olarak yanlış bir şey yok, sakın böyle yazdığıma bakmayın. Hem görsel bölgede hem de kırmızıöte tayfını alarak bu gökadada kırmızıya kayma miktarı z=11.1, karşılık geldiği uzaklık tam 13.4-13.5 IY aralığı. Daha önce en uzak gökadanın adı EGS8p7 olup kırmızıya kayma miktarı z=8.68 di. Bu gökadaları evren bilimcilerin meşhur grafiğine yerleştirdiğimiz zaman ortaya çıkan sonucu şekilde görüyorsunuz. Daha yeni yıldızların oluştuğu dönemde bu kadar büyük ve parlak bir gökada nasıl oluyor da büyük patlamadan 400 milyon yıl sonra oluşuyor sorusunu soruyor gökbilimciler şimdi.
Bilim gözlem ve ondan elde edilen veri ile yapılır, bir takım kuramlarla yapılmaz. Kuram sadece matematikde olur. Dolayısıyla evren bilimcilerin (kozmologlar) elinde çok fazla kanıt yok, ortaya koydukları senaryolarda da bir takım sıkıntılar olduğu ortaya çıkıyor. Kırmızıya kaymanın fiziksel nedenini çok iyi araştırmaları gerekir. Biliyorsunuz dört farklı nedenden dolayı kırmızıya kayma olur, acaba hangisi. Şekilde çeviremediğim metinleri yeşil renkle altına yazdım. Sevgilerimle...