Son yayınlanan bir makaleden öğreniyoruz ki içinde bulunduğumuz Samanyolu Gökadası bir uçtan bir uca 100 000 IY olarak bilirdik ama 150 000 IY olduğu ileri sürülüyor.

Ayrıca yine gökadamızın diski düz sanılırdı, halbuki dalgalı yapıdaymış. Bu sonuçlara araştırmacılar dünyadaki tüm meslektaşları ile işbirliği içine yapılmış büyük projelerden biri olan SDSS (Sloan Digital Sky Survey), çeşitli ülkelerdeki 23 bilimsel kurumun (çoğu üniversite) bütçelerini bir araya getirerek 100'den fazla gökbilimcinin projenin her türlü tasarımını hazırlayarak 2000 yılında başladı ve devam etmeue karar verdiler, bu yıl yeni amaçlarla dördüncü evresine giriyor. Bu projeden çok söz edilir ama size iki rakam vereceğim, akademisyenler bu rakamların ne anlama geldiğini bilirler. Proje başladığından bu yana 5 800 makale yayınlandı ve bu yayınlara 245 000 atıf aldı.

Kuzey gökküresinin yarısını kırmızıöte filtrelerde görüntü tarayan projede yıldızların uzaklıklarını çıkarmak olasıydı. Buradan hareketle düz sanılan gökadanın disk düzleminin dalgalı bir yapıda olduğu ortaya çıktı. Gökada merkezinin güneşe göre ters doğrultusunda farklı uzaklıklarda yıldız yoğunluğunu araştıran bilimciler, diskin üstünde ve altında farklı yoğunlukta yapılar buldular. Suya atılan taşın oluşturduğu dalgalara benziyordu. Ayrıca merkezden 60 000 IY uzaklıkta da bir yıldız yoğunluğu buladular. Buradan hareketle Samanyolu'nun bir uçtan bir uca 150 000 IY uzaklığında olduğunu savunuyorlar. Dalgalanma yapısını ise zaman zaman uydu gökadalarını yutan Samanyolu'nun içinden geçerken yıldızları kendine doğru çektiğini gidince de uzaklaşmasından ileri geldiğini ileri sürdüler. Aynı etkiyi gökadamızın içinden geçen bir kara madde bulutunun da yapabileceği öneriler arasında. Sevgilerimle...