Başta Dünya Astronomi Birliği (IAU) olmak üzere tüm gökbilimciler ne olacak bizim halimiz diyorlar. Sadece onlar değil tüm yeryüzünde binlerce gökyüzü sevdalısı var, fotoğraf çeken, onlar da çok kızıyorlar. Bu durumda Elon Mask ne Yapacak?
Bana ne diyebilir, ben izni aldım binlere uydu yerleştiririm diyebilir, zaten beni takip edecek en az 3-4 şirket daha var, onlar düşünsün diyebilir. Fakat öyle demedi ve Amerikan astronomi derneği üyeleri ile beraber çalışarak uydularının yeryüzüne daha az ışık yansıtması için çabalıyor. Bu yazıda şimdiye kadar yapılan çalışmaları anlatacağım.
Önce StarLink uydularının yörüngelerini kavramamız gerekiyor. Fırlatıldıkta 15 dakika sonra yerden 224 km yüksekliğe ve istenen hıza ulaşıyor ve 60 paketlenmiş uydu arkası arkasına bırakılıyor. Bunlar hemen iyon motorlarını çalıştırarak daha yüksek yörüngelere çıkmak zorunda. 380 km yukarıda bir park yörüngeleri var, bazıları doğrudan çalışacakları 550 km yükseklikteki yörüngeye (istasyon) yerleşirken, bir bölümü de yörünge düzlemini değiştirmek için park yörüngede beklerler. İstasyona gelen uydular hemen antenlerini yere doğru yöneltirler ve güneş panellerini dik hale getirirler. Buna köpek balığı yüzgeci diyorlarve o zaman paneller gövdenin arkasına saklanmış oluyor ve yere güneş ışığı yansıtmıyor.
Şu anda 400’den fazla uydu atıldı ve bunların yaklaşık yarısı istasyonda diğer yarısı ise oraya gelmek için yoldalar. İstasyona gelmeleri biraz uzun sürüyor ama bundan böyle gelecekte atılacakları da düşündüğümüz zaman belirli bir anda istasyona gitmekte olan uyduların sayısı 300 yöresinde olacak, diğerleri istasyonda normal çalışıyor yani internet hizmeti veriyor olacaklar. Daha üst yörüngeye giderken uydunun güneş panelinin düzlemi gittiği yönde olur, nedeni atmosferle daha fazla sürtünmesini önlemek için uyduların yüzey kesiti minimum olmalıdır.
Yolda olan uydular yere yakın oldukları için sadece güneş battıktan bir süre sonra veya güneş doğmadan bir süre önce görünürler, yani bütün gece gözükmezler. Çok parlak görünmelerine neden de güneş panellerinden ve uydunun gövdesi ve üstündeki antenlerden yansıyan güneş ışınları. Bir tane uydunun gövdesini siyaha boyadılar (DarkSat) denediler ama ışığı yarı yarıya kestiklerini beyan ettiler, gökbilimciler ölçtüler o kadar da değildi. Uydu uzayda giderken içerideki elektronik aksamın çalışması için olası ölçüde soğuk olması gerekir, siyaha boyanan uyduda sıcaklık artışı oldu, çünkü gelen ışığı soğurduğu için. O nedenle bu çözümden vazgeçtiler.
İkinci çözümleri uydunun yer ile iletişimine etki etmeyen yani radyo sinyallerini geçiren ama an tenleri güneşten koruyacak gölgelik yapmaya karar verdiler. Nisan ayında atılan 60 uydudan birinde bunu deniyorlar şimdi. Diğer bir çözüm de yörüngede belli noktalarda güneş panellerini hareket ettirerek güneşin panel düzleminde olmasını sağlayalım diyorlar. Bunu yörüngenin neresinde yapacaklar büyük olasılıkla gece-gündüz çizgisinin üzerindeyken. Bu uydunun güneşten daha enerji almasını ve enerji harcamasına neden olacak ama bunu da deneyecekler.
Yukarıda anlattığım tüm denemeleri başarsalar da yansıyan ışığı tamamen kesemeyeceklerini gökbilimcile biliyor ama ne kadar sönükleştirilirse bilimciler için o kadar iyi olacak. Uyduların her denemede parlaklığı Vera Rubin gözlemevinde ölçülüyor ve SpacaX firması ile beraber çalışıyorlar. İlişikteki şekilde bu çalışmaların bir özeti görülüyor. Sevgilerimle…