Gökbilimciler, yerin yörüngesinin elips olmasından dolayı yalancı bir Güneş tanımlarlar ve buna göre bir güne “ortalama güneş günü” derler ve bu gerçek güneş gününden farklıdır.

O nedenle öğlen ezan zamanı bazen 12'den önce bazen de sonradır, çünkü namaz zamanı gerçek güneşe göredir. Bir ortalama güneş günü tam 86400 saniyedir. Bugünkü bir saniye 19. yüzyıldaki bir saniyeden birazcık daha uzundur. O nedenle her iki saniyeyi eşitlemek için 1972 yılından bu yana artık saniye eklenmektedir. Peki bunun nedeni nedir? Ay'ın yere uyguladığı gelgit etkisinden dolayı Dünyamızın ekseni etrafındaki dönüşü gittikçe yavaşlamaktadır.  

Donme hizinin yavaslamasiYerin ekseni etrafında dönmesi atom saatleri ile ölçülmekte ve çok duyarlı bulunabilmektedir.  

Bir gökcisminin dönme dönemi çok uzaktaki bir gökcisminden bakıldığında doğru olarak anlaşılır. Yer için gökbilimciler buna yıldız günü derler ve ortalama güneş gününden daha kısadır, değeri 86164.0989 saniyedir. Yahur her gün kullandığımız değerler ile bir ortalma güneş günü 24 saat iken yıldız günü 23sa56dk04sn.0989'dir. İki günün birbirine eşit olmamasının nedeni yerin bir gün boyunca Güneş eyrafındaki hareketidir. Bunu şu şekilde de açıklayabiliriz. Yerin açısal hızı saniyede (7.2921150 ± 0.0000001) ×10−5 radyandır. Bunu dereceye çevirip 86400 (ortalam güneş günü) ile çarptığımızda bir günde 360.9856 derece döndüğü ortaya çıkar. Buradan da anlarız ki güneş günü daha uzundur.  

Dunyamizin donme yonuDünyamızın dönme yönü

Kutuplarda donme yonuKutuplarda dönmenin yönü  

1999-2010 yılları arasında ortalama güneş gününün yıllık ortalama uzaklığı 8640 saniyeyi geçmiştir. Bu değer 0.25 ile 1 milisaniye arasındadır. Bir milisaniye, saniyenin binde biridir. Bu değer hen güneş hem de yıldız gününe eklenmelidir. Bunları nasıl ölçüyorlar diye hemen merak ettiniz değil mi? 1700'lerde bir saniye bir ortalama güneş gününün 1/86400 olarak tanımlanmıştır ama 1900'lerin ortasında yerin dönmesinin standart zamanı vermekte yetersiz olduğu görülmüştür. 1967 yılında yılında saniye Sezyum-133 atomunun salınımına göre tekrar tanımlanmıştır. Uluslar arası Atomik Zaman adlı bir kuruluş yeryüzüne dağılmış 70 ulusal labaratuardaki 200 den fazla atomik saatin koordinasyonunu sağlar. Bunların verilerini toplar, uydular kullanarak verileri kıyaslar ve analiz ederek sonuca varır.

Ay'ın gel-git etkisi başta olmak üzere bir çok etkiden dolayı dünyamız bir yüzyılda ortalama olarak 1.7 milisaniye yavaşlamaktadır. Gel-git etkisinden dolyı 2.3 milisaniye yavaşlarken kutuplardaki buzulların bazı zamanlar tekrar toplanmasından dolayı da 0.6 saniye hızlanmaktadır. Bu nedenle toplam olarak bir yüzyılda 1.7 milisaniye çıkmaktadır. Fred Çakmaktaş'ın yaşadığı taş devri bunda 3 milyon yıl önce ise o zaman bir günün uzunluğu sadece 51 saniye daha kısaydı ama 4.5 milyar yıl önce yer ilk oluştuğunda bir günün uzunluğu ne kadardı diye baktığımızda 2.75 saat çıkar ki bazı kaynaklar 5 saatde bir döndüğünü ileri sürerler.  

Ay in tedirginlik etkisiAy'ın tedirginlik etkisi ile gel-git etkisi dolunay ve yeniay evresinde büyüktür.

Ay gelgit etkisiAy ilkdördün ve sondördün evresinde iken gelgit yine vardır ama çok azdır.
Nedeni de hem Güneş hem de Ay'ın uyguladığı kuvvetleri birbirini hafif de olsa yok eder.
 

Biraz daha matematik yapalım mı? Yerin kendi ekseni çevresinde dönme hızını yukarıda verdik. Ekvatordaki hızını, yarıçapı biliyorsak ki 6 378 137 metredir, çok basit bir şekilde bulabiliriz. Çıkacak olan değer saatde 1674.4 kilometredir. Bu hız uçaklarda bile yok. Eğer bu hızda giden bir arabamız olsa, Ankara İstanbul arasını 16 dakikada alabiliriz. Bu ekvatordaki hız, siz ise farklı bir enlemde yaşıyorsunuz, peki sizin hızınız nedir? Sadece ekvatordaki hızı enleminizin cosinüsü ile çarpmanız yeterli. Bu da bize kutuplarda (enlem 90 derece) hızın sıfır olduğunu gösterir.  

Dünyanın dönme hızının değişimine neden olan iki olayın sözünü ettik. Bu olaylar dünyanın açısal hızını neden değiştiriyor? Bu konuyu anlamak için bir cismin açısal momentumunu korunum ilkesini bilmek gerekiyor. Yazımızın konusu bu değil ama kısaca söz etmek gerekirse açısal momentumun içinde kütle vardır ve o cismin içindeki kütle dağılımı çok önemlidir, bu parametredeki bir değişim açısal hızdaki değişime karşıt gelir toplam açısal momentum sabit kalır. Bugün yapay uyduların yardımıyla yapılan lazer uzaklık ölçüm verilerinden anlıyoruz ki yerin basıklığı azalıyor. Buzul devrinde kutuplarda çok miktarda buzul birikti ve altındaki kara parçasını bastırdı, daha düşük enlemlere sürükledi. Fakat 10000 yıl önce başlayan buzulların erime süreci sonucu henüz hidrostatik dengeye gelmemiş dünyamız tekrar kendine gelmeye çalışıyor. Kutup yarıçapı artarken ekvator yarıçapı azalmaktadır. Bu durum ise dünyanın hızlanmasına neden oluyor.  

Daha da ilginci her deprem sırasında da yerin dönmesi değişiyor. Deprem sırasında meydana gelen yer kabuğundaki levha hareketleri veya deniz seviyesinin yükselmesi, çok küçük de olsa kütle dağılımına etki ediyor. 2004 yılında Sumatra'daki 9.1 şiddetindeki deprem sırasında ki tsunami olayını o zaman öğrenmiştik, yerin dönmesi 6.8 mikrosaniye, 2010 yılında Şili'de meydana gelen 8.8 şiddetindeki deprem sırasında da 1.26 mikrosaniye hızlandı. Bir mikrosaniyenin de saniyenin milyonda biri olduğunu unutmayalım. Bunların dışında çok daha küçük etkileri olan meteorların düşmesi ile yer kütlesinin artması gibi diğer olaylara değinmeyelim.  

Dönme hızının yavaşlaması yani gel-git etkileri hepsinden büyüktür ve yer yavaşlamaya devam ediyor, bugün de gelecekte de. Peki gelecek için gök mekanikçiler ne söylüyor? Dünya duracak mı? Bu konu yani Ay'ın uyguladığı çekim kuvveti sonuçkarı bugün matematik olarak kesin kanıtlanmıştır. Dünya o kadar yavaşlayacak ki en sonunda bir günün uzunluğu Ay'ın yörünge dönemine eşit olacak. Bu durumda Ay yeryüzünde belirli bir noktanın üzerinde sürekli asılı kalacak, aynı bugün Türksat gibi televizyon uydularının yörüngesine benzeyecek Ay'ın yörüngesi. Fakat bu süreç o kadar hızlı değil, yani gün uzunluğunun bir takvim ayı olması önümüzdeki 4.5 milyar yılda dahi meydana gelmeyecek. Yaklaşık 2.1 milyar yıl sonra Güneş ışınımı artacak ve okyanuslar buharlaşacak, dolayısıyla gel-git etkisi önemini yitirecek. 4.5 milyar yıl sonra zaten Güneş evrimleşip bir kırmızı dev yıldız haline geldiğinde hem yer hem de Ay yok olacak.  

Gunes 4bucuk milyar yil sonraYaklaşık 4.5 milyar yıl sonra Güneş'in çapı çok büyüyecek ve yeri içine alacak.
Belki de ışınımı da arttığı için yeri uzaklara sürükleyebilecek.
 

Yerin dönmesi ile ilgili insanların çeşitli soruları oluyor. Onları sıralayıp yazımızı bitirelim.

  1. Dünya bugünkünden daha hızlı dönse ne olur?
  2. Dünya'nın dönmesi bugün dursa ne olur?
  3. Dünya'nın dönmesinin nedeni nedir?
  4. Küresel ısınma yerin dönmesini yavaşlatıyor mu?
  5. Yerin bu kadar hızlı dönmesini neden hissetmiyoruz?
  6. Yer saat yönünde mi yoksa aksi yönde mi dönüyor?
  7. Doğudan batıya doğru değil de batıdan doğuya doğru dönse ne olur?
  8. Yer madem bu kadar hızlı dönüyor uçak hangi yolu daha hızlı gider? Ankara'dan Newyork'a mı yoksa Newyork'dan Ankara'ya mı?

Soruların sayısını artırmak olası fakat bu soruları yanıtlamaya çalışmanız daha da önemli. Bu konulara kafa yoran insanlar özellikle son soru ile daha çok ilgilenmişlerdir. İnternetde tüm bu soruların yanıtlarını bulabilirsiniz, zamanım olursa bir ara ben de yanıtlarım.