Gökbilim ve mitoloji, birbirinden ayrılmaz bir ikili oluşturur. Güneş sisteminin ikinci en yüksek dağını yazarken Rheasilvia adını araştırdığımda yeni bir öykü ile karşılaştım, sizlere yazmadan olmazdı.
İ.Ö. 7. yüzyıldan daha önceleri bugünkü Lazio bölgesinde Alba Longa adlı bir krallık vardı. Rhea Silvia kral Numitor'un kızıydı. Kralın kardeşi Amulius tahtı ele geçiriyor ve Numitor'un oğlunu öldürüyor.
Krallığın varisi kalmaması için de Rhea Silvia'yı Vesta bakiresi olmaya zorluyor. Aile tanrıçası Vesta'nın kutsal bakire rahibesi olmak o zamanlar bir onurdu ve onların büyük ayrıcalıkları vardı. Ama 30 yıl bakire kalmaları şart vardı ve bunun için yemin ederlerdi. Görevleri Vesta tapınağındaki kutsal ateşin sönmemesini sağlamaktı.
Mars tanrısı bir gün ormanda Vesta rahibesi Rhea Silvia'yı görür ve onu baştan çıkarır, beraber olurlar ve Rhea Silvia ikiz çocuklarına hamile kalır. Bunu duyan Amulius, bekaret yeminini bozan Vesta bakirelerinin standart cezası olan canlı olarak gömülmesini ve ikizlerin de öldürülmesini emreder. İkizleri öldürmekle görevli uşak onlara acır ve Tiber nehrine atar. Nehir tanrısı Tiberinus onları bulur ve yavrularını yeni kaybetmiş Lupa adında bir kurta emzirmesi için verir. Ardından da Tiberinus Rhea Silvia'yı kurtarır ve onunla evlenir. Roma kentini kuran bu ikizlerin adları Romulus ve Remus'dur.
Aşağıdaki şekilde topoğrafyası görülen Vesta asteroidinin güney kutbundaki Rheasilvia kraterinin mitolojik öyküsü böyle. Tamam Vesta bakiresi Vesta'nın üzerinde oturacak ta şimdi ortasındaki yüksek dağın adı ne olacak acaba?