Geçenlerde hapşıran genç yıldızları yazmıştım. 67P'den fotoğraflara bakarken bunların da hapşırdığına kanaat getirdim.
Üstelik Güneş'e yaklaştıkça allerjileri de artıyor ve daha çok hapşıracaklar. Her kuyrukluyıldız gibi 67P'nin de yüzeyi bir kaç metre kalınlığında tozla kaplı, fakat buz tümsekler de var. İşte Güneş ışınları bu buz yapıları bir anlamda kemiriyor ve KY'ın yüzeyinin değişmesine neden oluyor. Güneş ışınları yüzeyin altına da etki ediyor, yapısı toz buz karışımı olan KY'ın iç bölgeleri ısındığında buz buharlaşıyor ve bulunduğu hacıma doğal olarak sığmıyor, basıncı artıyor ve çıkacak delik arıyor. Üstündeki buzu kırarak aynı hapşırık sonucu ağızdan çıkan yapılar gibi uzaya bir spray gibi fışkırıyor.
Bu püskürmenin içinde neyse ki sadece buhar ve toz var. KY'ı terkedemeyen tozlar yüzeye geri düşüyor, gaz ise KY'ın başını oluşturuyor. 67P şu anda güneşe yaklaşıyor ve zamanla bu püskürme o kadar şiddetli olacak ki eğer Rosetta 14 Şubat buluşmasından sonra orada kalırsa büyük risk taşıyacak. O nedenle bu püskürme sürecini yakından incelemek isteyen ESA bilimcileri Rosetta'yı güneşe yaklaşmadan önce yakın konuma yerleştiriyorlar, daha sonra geri çekecekler. Bu iki fotoğrafı ESA yayınladı ama usta bir gökyüzü fotoğrafçısı o fotoğrafları biraz daha işleyerek, görünür püskürmeleri biraz daha belirginleştirdi. Sevgilerimle...