Gökbilimde yıldızlar kutuplarından basık olur. Bunun nedeni de katı olmayan gaz birer gaz küresi olan cisimler eksenleri çevresinde dönerken ekvatorları şişkin olur, bunun nedeni merkezkaç kuvvettir. Bazı yıldızlar o kadar hızlı dönerler ki dağılmalarına az kalır. Yer ilk oluştuğunda katı olmadığından ve o zamanlar çok hızlı döndüğünden dolayı kutuplarından basıktır.

Güneş 28 günde ekseni çevresinde bir kez döner ki gökbilimciler için bu çok yavaş bir dönme hareketidir. Dolayısıyla günşte ortaya çıkacak basıklık değeri veya kutpsal yarıçap ile ekvatoryal yarıçap arasındaki değer çok küçük olmalıydı. İki yarıçap arasındaki farkı ölçmek için gökbilimciler son elli yıldır çeşitli aletler ile gözlem yaparak bu farkı bulmaya çalıştılar. Ülkemizde de Akdeniz Üniversitesindeki TUG yerleşiminde bulunan astrolab aleti ile uzun zaman bir arkadaşımız güneş yarıçapını ölçmüştür. Onun asıl amacı güneş yarıçapında bir değişim var mı sorusuna yanıt aramaktı.

Hawai üniversitesi ve Brezilya'daki Ponta Grossa Üniversitesi araştırmacıları yörüngedeki Solar Dynamic Observatory uydunda bulunan Helyosismik ve Manyetik görüntüleme kamerasının verilerini kullanarak güneşteki basıklık değerini ölçmeyi başardılar. Güneş hemen hemen tam bir küreydi. Elde ettikleri farkı şöyle bir benzetme ile açıkladılar. Yarıçapı 695 500 000 m olan güneşi çapı 1 m olan bir küreye indirgersek ekvatoryal çapı kutupsal çapından metrenin 17 milyonda biri kadar daha büyük.

Bu farkın uzun zaman içinde sabit olduğunu ve gözlenen bu değerin dönmeden hesap edilen değerden çok küçük olduğunu çalışmalarında vurguladılar. Bu durum ise yüzey altındaki gaz hareketleri ve manyetizma gibi kuvvetlerin beklenenden çok daha etkin olduğunu ortaya çıkarıyordu. 11 yıl boyunca güneş yüzeyinde her şey değişiyordu ama şekli hiç değişmiyor.