Gökbilim dünyasında emekçi kadınlar deyince bilime hizmet etmiş o kadar çok kadın vardır ki bir ara onları teker teker yazayım diye de düşünmüştüm ama yapamadım. Aşağıda çok uzun bir yazı var, kim hakkında derseniz Caroline Herschel, William Herschel’in kız kardeşi.
Bu uzun yazıyı okuduğu bir kitaptan derleyen ve paylaşmama izin verdiği için Sevgili Dr. Rennan Pekünlü’ye çok teşekkür ediyorum. Eski zamanda yani 1770’lerde gözlem yapmanın zorluklarını bu yazıda göreceksiniz. Detektör olarak sadece insan gözünün olduğu yıllar. Yazıya fotoğrafları ben ekledim, bu ekleme için Rennan hocamdan özür diliyorum. Sevgilerimle...
Caroline Herschel
William & Caroline Herschel
Emekçi kadın Caroline
Üç yüz yıl önce Newton’un ve Leibniz’in algıladığı evren mekanikti. Bu araştırmacılara göre tanrı saatçıydı ve yarattığı makinenin dişlileri, çarkları hiç değişmeden sonsuza dek dönüp duruyordu. Ancak günümüz gökbilimi evrenin mekanik değil, biyolojik olduğunu saptadı. Evrenin her yapısının yaşam öyküsü var. Yıldızlar doğar, gelişir, olgunlaşır ve ölür. Evrene ilişkin bu devrimci görüşü dikkatimize sunanlar arasında William Herschel’in yeri oldukça büyük ve saygındır. William’ın yardımcısı, kız kardeşi Caroline’nın bu devrimci görüşü oluşturmadaki rolü azımsanamaz. …
William, gece gözlemlerinde gördüklerini, kendisine teleskop başında yardımcı olan sadık yoldaşı, kız kardeşi Caroline’a yüksek sesle iletip tutanak tutmasını sağladı ve tüm zamanların en büyük gözlemcisi oldu. William gözlemlerine başladığı sıralarda yalnızca yüz tane bulutsunun (nebulae) varlığı biliniyordu. Caroline’ın yorulmak bilmez desteğiyle William’ın kataloğundaki bulutsu sayısı 2500’e ulaştı. Bu katalog, günümüz gökbilimcilerinin kullandığı NGC’nin (New General Catalogue) öncülü olarak bilinir. …
William Herschel
Caroline Herschel’in yaşamında, gökbilime olan katkısından dolayı gurur ve keyif verici anların yanı sıra annesinin baskıcı davranışlarından dolayı acı dolu günleri de vardı. 1756 yılında İngiltere, Fransa’ya karşı savaşta ülkenin korunması için Hanover Ordusu’nu İngiltere’ye çağırdı. William da bu ordunun bir üyesi olduğundan Đngiltere’ye gidecekti. Bu olanağı fırsat bilen William, Caroline’ı annesinin zulmünden kurtarmak için Hanover’e geldi. Anna Herschel, kızı Caroline’ı ev işlerinde bir yaşam boyu kullanacağı ucuz ve güvenilir bir köle olarak görüyordu. Bu nedenle Caroline’in ev dışında çalışmasını sağlayacak terzilik, çocuk bakıcılığı ve müzik eğitmenliği gibi işlere girişmesini acımasızca engelliyordu. Aileler bakıcıların çocuklarına Fransızca öğretmesini istiyordu. Anna, Caroline’ın Fransızca öğrenmesine izin vermedi. Herschel’ler yetenekli müzisyenler ailesiydi; ailenin tüm erkek bireyleri profesyonel müzisyen oldu. Anna iyi saatlerinde olduğunda veya evde olmadığı anlarda baba Isaac, Caroline’a keman dersleri veriyordu. Caroline’ı Anna’nın pençelerinden kurtarabilmek için William’ın kurnaz ve yaratıcı bir plan yapması gerekiyordu.
Meşhur pencere kenarında kardeşinin bağırarak söylediklerini yazıyor bir yandan da gök atlası üzerine işliyor
1771 yılı güz aylarında William ve kardeşi Alexander, Caroline’ı kaçırma planı hazırladılar. Alexander, Caroline’ı şarkı söylerken duymuş ve yeteneğinin geliştirilebileceğini düşünmüştü. William, annesine bir mektup yazarak Caroline’ın Đngiltere’ye Bath kasabasına gelmesini önerdi. Caroline bir iki yıllık bir deneme dönemi geçirecek ve Christmas zamanlarında William’ın yönettiği Handel oratorio’sunda koroda söyleyecekti; eğer Caroline bu iş için yeterince yetenekli olmadığını gösterirse O’nu geriye Hanover’e göndereceğini yazdı. William, 2 Ağustos 1772 tarihinde Hanover’e geldi, Caroline’ın Bath kasabasına gelmesi karşılığında Anna’ya ev işlerinde yardımcı olacak kişiye verilmek üzere yıllık ücret vereceğini söyledi. Bunun üzerine Anna öneriyi kabul etti. Anna anılarına, “Bu öneri karşısında rahatlayamamıştım. Benim yokluğumda aile üyeleri rahat yaşamlarından yoksun kalabilirlerdi” biçiminde bir not düştü.
Caroline, karar vermek zorundaydı: acımasız annesi Anna ve baskıcı kardeşi Jacob ile Hanover’de mi yoksa sevdiği kardeşi William ile yabancı bir ülkede mi yaşayacaktı! 16 Ağustos 1772 de William ve Caroline, Hanover’den ayrılıp Đngiltere’nin Bath kasabasına doğru yola çıktılar. 27 Ağustos 1772 de Bath kasabasına ulaştılar. Ertesi gün kahvaltıda William, Caroline’a Đngilizce öğretmeye başladı. Daha sonra aritmetik derslerine geçtiler. Caroline, kız olduğu için Garrison School’da aritmetik dersi vermemişlerdi. Caroline, bütün çabalarına karşın çarpma tablosunu asla öğrenemedi. Yaşamının geri kalan dönemlerinde yanında daima bir çarpma tablosu taşıdı.
Caroline’ın bir sonraki dersi şarkı söyleme üzerineydi. William, kız kardeşine harpsichord’da (Klavsen, eski tip piyano) eşlik ediyor, bize bugün tuhaf gelen ancak o dönemde oldukça yaygın olan bir tekniği, ağızda bir tıkaç varken şarkı söylemeyi öğretiyordu. Dinlenme anlarında da gökbilim üzerine konuşuyorlardı.
Kullandığı teleskop sabit, güney yönüne meridyene bakıyor.
Dünya döndükçe içinden geçen yıldızlar ve bulutsuları gözlüyor Herschel kardeşler
Bu arada Caroline ev işlerinden arda kalan zamanda kendini bulutsu aramaya adamıştı. 1783 yılı sonunda on dördüncü bulutsusunu bulduğunu düşünüyordu. O sıralarda bir katalog hazırlamayı bile düşündü. Bu önemli bir başarıydı. Caroline, başarıya William’ın o yaz yaptığı Newton tarayıcı teleskopuyla ulaşmıştı. Tarayıcı teleskopun ucundaki göz merceğinden bakan Caroline bir manivelayı yavaşça döndürerek teleskopu yatay konumundan başucuna dek döndürüyor, bu işlemi yaparken gökyüzünün dik yöndeki şeridini inceliyordu. Daha sonra teleskopun yönünü biraz değiştiriyor, bu kez başucundan yatay konuma dek yeni bir gökyüzü şeridini tarıyordu. Biraz pratikten sonra tüm gökyüzünü birkaç gecede taramayı öğrenmişti. William, arkadaşlarına kız kardeşinin bulgularından gurur duyduğunu söylüyordu ancak Caroline’ın bulguları gökbilim tarihine geçmemişti. Caroline’ın önemi, bu satırların yazarı onu canlandırıncaya dek unutulmuştu. Diğer bulguları da William’ın kataloğuna “C.H.” olarak girmişti.
1783 yılı Aralık ayı ortalarında William gökbilim tarihinin en büyük gözlem kampanyasını başlatacaktı. 6 metre odak uzaklıklı 45 cm çaplı yansıtıcı teleskopunu Güney yönüne çevirip transit geçişler için hazırladı. Yer’in dönüşüyle gökyüzünün yeni bölgeleri incelenmek üzere görüş alanına girecekti. Bu dönüş yavaş olduğu için William, teleskopunun görüş alanından birkaç kez büyük olan 2 yay derecelik yatay bir bölgeyi inceleyebilecekti. Bu amaçla bir işçiyi görevlendirdi. Đşçinin görevi, teleskopu istenen yay derecesinde indirip kaldırmaktı. Belli bir yönde istenen uzaklığa gelindiği ve geri dönüleceği zaman işçiyi uyarmak için Alexander bir çan mekanizması geliştirmişti. Eğer özellikle ilgilendiği bir gökcismi görüş alanına girerse tarama işlemi durdurulacak, gökcismi 15 dakika süreyle incelenecekti.
Geriye bir tek gözün karanlığa alışma sorunu kalmıştı. William gökyüzünü inceleme işlemini bırakıp, yapay ışığa gidip bulgusunu yazmaya zaman ayıramazdı. Bu görevi O’nun için Caroline üstlenmeliydi. Yakındaki bir pencerenin yanına Caroline için bir sandalye hazırladı, önüne kağıt kalem, referans kitabı, saat ve ipe bağlı bir çan koydu. Kış aylarının dondurucu soğunda Caroline’ın donmaması için pencere kapalı tutulacak, William işaret olarak ipi çektiğinde çan çalacak, Caroline pencereyi açacak William’ın, bağırarak ilettiği bilgiyi not edecek, ve O’nun referans kitabından istediği kaynakları kendisine iletecek ve pencereyi tekrar kapatacaktı.
William Herschel yaşamı boyunca bir çek teleskop yapmıştır.
Burada bir teleskop aynasını yontarken kardeşi Caroline Herschel ona yardım ediyor
Ağustos 1784 yılında Herschelleri ziyarete gelen bir Fransız ziyaretçi görev başındaki Caroline’ı şöyle betimlemişti: “Herschellere saat 22:00 de ulaştım. Evin erkeğiyle karşılaşacağımı beklerken, odanın uzak köşesindeki masa başında oturan bir kadın gördüm. Masanın üzerinde birkaç lamba, açık halde büyük bir kitap, elinde bir kalem, dikkatini sırayla bir kez sarkaç saate bir kez de ne olduğunu bilmediğim indeksli bir aygıta yöneltiyordu. Daha sonra gözlemlerini yazıyordu. Yaptığı işi tedirgin etmemek için ayakuçlarıma basarak yanına yaklaştım. Tüm dikkatini yaptığı işe vermişti. Benim farkıma varmamıştı, arkadan yaklaşıp başvurduğu kitaba baktığımda Flamsteed’in Gökbilim Atlası olduğunu gördüm. Heriki aygıtın indeksine baktıktan sonra elle yapılmış büyük bir haritaya yıldız olduğunu sandığım işaretler koyuyordu. Üstlendiği görev, gecenin o saati, öğrencinin genç yaşı ve derin sessizlik beni çok etkiledi. Sonunda başını arkaya çevirdi ve benim kendisini rahatsız etmemek için ne denli dikkatli olduğumu gördü, ansızın ayağa kalkarak geldiğimi kendisine bildirmediğim için özür diledi. Benim gelmemi bekleyen erkek kardeşinin gözlemlerini izleyip kayda geçirdiğini, böylesi güzel bir gözlem gecesinde çok değerli fırsatları yitirmemek için gözlemevinde çalıştığını söyledi. Bayan Caroline Herschell bana şu açıklamayı yaptı: ‘Erkek kardeşim iki saattir çalışıyor, ben de O’na elimden geldiğince yardım ediyorum. Sarkaç, zamanı belirliyor; bu aygıtın indeksi ip aracılığıyla teleskopla iletişimi sağlıyor; önceden belirlediğimiz işaretlerle bana istediğini iletiyor. Bu büyük haritaya, belli takımyıldızlardaki veya gökyüzünün uzak bölgelerindeki yıldızları işaretliyorum...’
“Teleskopunun üst kısmına konuşlanmış, yorulmak bilmeyen gökbilimci, gökyüzünün en uzak bölgesindeki bulutsuyu veya çıplak gözün göremeyeceği en sönük yıldızı buluyor, bilgiyi odada oturan kız kardeşine bir iple bildiriyor; sinyalin gelmesi üzerine kızkardeşi pencereyi açıyor ve O’na istediği bilgiyi iletiyor. Bayan Caroline Herschell önündeki dizelgeye bakıyor, erkek kardeşinin Orion takımyıldızında Gamma yıldızı yakınına veya başka takımyıldızına bakmasını istiyor. Sonra pencereyi kapatıp işinin başına dönüyor”.
Caroline, ertesi gün gece gözlem sonuçlarını yazıya döküyordu. Gözlemler sonucunda bin yeni bulutsu ve yıldız kümesi biriktiğinde Caroline, Kraliyet Topluluğu tarafından basımı yapılmak üzere katalog hazırlıyordu. Caroline, William’ın hepsi bir arada olmak üzere fotokopi makinesi, hesap makinesi ve sözcük işlemcisiydi.
Caroline, gökyüzünün hangi bölgesinin tarandığını hangisinin taranmadığını kayda geçiriyordu. Büyük kağıt tabakalara yatay ve dikey çizgiler çiziyor, bu çizgiler arasında kalan küçük karelerin kenarları 15 yay dakikası olan gökyüzü bölgelerini simgeliyordu. Kare içindeki çarpı işareti bölgenin dikkatli bir biçimde tarandığı anlamına geliyordu; eğer karede yalnız bir köşegen varsa, bölgenin incelendiği ancak bir kez daha incelenmesi gerektiği anlamındaydı.
William Herschel'in 6 m odak uzaklığına sahip teleskobu
Kampanya doludizgin giderken Portekizli gökbilimci Jean-Hyacinthe Magellan 1785 yılının başında Herschelleri ziyarete geldi ve anılarını yazdı: “6 Ocak gecesini Herschellerin Windsor yakınlarındaki Dachet köyündeki evinde geçirdim ve o gece gökyüzü gözleme çok elverişliydi. William 6 metrelik Newton teleskopunu bahçesinde, açık havada basit ve uygun bir biçimde kurmuştu. Teleskobu gözlem yapılacak konuma asistanı çeviriyordu...Teleskopun yanında yıldızıl zamanı (sidereal time) ayarlayan bir saat vardı...Evin teleskoba yakın odasında William’ın kız kardeşi oturuyor ve önünde Flamsteed’in Atlas’ı açık olarak duruyordu. William kız kardeşine sesleniyor, Caroline da gözlenen gökcisminin sağ açıklığını, yüksekliğini ve gözlemin diğer ayrıntılarını not ediyordu...ben yaklaşık saat 01:00 de uykuya gittim ve o ana dek William dört veya beş tane yeni bulutsu keşfetti. Bahçedeki termometre 130 F gösteriyordu; buna karşın Herschel, üç veya dört saate bir odaya kısa bir süreliğine gidip geri dönüyor ve tüm gece boyunca gözlem yapıyordu. Herschel hava uygun oldukça her saat ve açık havada yıllar boyunca gözlem yapıyordu. Açık havada, çünkü Herschel en verimli sonuçların teleskopun sıcaklığının açık hava sıcaklığıyla aynı olduğu zamanlarda alındığını söylüyordu. William soğuktan korunmak için giysilerini üst üste giyiyordu. Çok iyi bir fiziksel yapısı vardı ve gökcisimlerinden başka bir şeyle ilgilenmiyordu”.
Alexander’ın teleskoba uyguladığı mekanik yeniliklerle birlikte William ve Caroline’ın işbirliği şaşırtıcı derecede verimli bir sonuca gitti. 1786 yılında başladıkları bulutsu ve yıldız kümesi kataloğundaki sayı 1802 yılında 2510 a ulaşmıştı; Messier’in kataloğunda bu sayı yüz civarındaydı.
William yeni bir 6 metrelik teleskop peşindeydi, bir önceki 6 metreliği de Caroline’nın kullanımına bırakıyordu. Caroline’ın artık yaşamda bir amacı vardı. Aslında amaçları birden fazlaydı. Herschellerin evinin düzeni O’ndan soruluyordu. Girişilen büyük bilimsel amaçta William’ın eşi bulunmaz yardımcısıydı, William’ın O’na gereksinim duymadığı zamanlarda Caroline’nın izleyeceği kendi gözlem programı vardı ve diğer birçok yönden William’ın sağ koluydu. Bazen bu adanmışlığın acı bedelleri oluyordu. Örneğin, bulutsu araştırmaya birlikte başladıktan birkaç gün sonra gökyüzü saat 22:00 de birden bir gözleme uygun duruma geldi ve 6 metrelik teleskobu gözleme hazırlama telaşı başladı. Willaim, Caroline’a teleskobun ayarı için seslendi. Eriyen karda ve karanlıkta koşturan Caroline bacağının üst kısmını (thigh) demir çengele kaptırdı. Caroline olayı şöyle betimliyordu: “William acele etmemi istedi, ben de kendisine acı bir çığlıkla yanıt verebildim: ‘bacağım çengele takıldı’. William ve asistanı hemen yanıma geldiler. Ancak bacağımın 60 gramlık etini demir çengelde bırakarak kaldırabildiler”.
Caroline Herschel
Caroline bir süre gözlemlerden ayrı kalacaktı. Doktoru benzer bir yaralanma durumunda bir askere 6 hafta bakım ve dinlenme izni verileceğini söyledi. Bu durumda Caroline’ın yazdıkları çok ilginçti: “Gecenin geri kalan kısmında hava koşullarının gözleme uygun olmayışı ve bu nedenle William’ın gözlemsel açıdan bir şey yitirmemiş olması beni rahatlatmıştı. Sonraki gecelerde de gökyüzü taraması için çok kısa aralıklar olmuştu”.