Brokolide nereden çıktı demeyin biraz sabredin gökbilim ile ilgisini anlatacağım. Araştırmacılar son 30 yılda bugüne dek 5197 tane ötegezegen keşfetti. İnsanların merakı ise bu gezegenlerde yaşam var mı? Uzaylılar bu gezegenlerin bazısında acaba yaşıyor mu? Bu soruları şüphesiz bilimciler de soruyorlar. Fakat onları bulmak için çok kısıtlı bir dünyada yaşadığımızı unutmayalım.

Dünyamızda yaşamın okyanusun diplerinde filizlendiğini biyologlar anlatır. O nedenle ötegezegenlerde yaşam olabilmesi için yüzeyinde okyanuslar olmasını bekleriz. Gökbilimciler bunun çaresini bulurlar ve çok güzel bir yaşanabilir bölge tanımlarlar. Yüzeyinde okyanusların olma olasını yüksek ötegezegenaeri bulduk, peki orada yaşam var mı? Bu soru yine yanıtsız kalır.

Çünkü yaşam olma olasılığı yüksek bir ötegezegene bir uzay aracına binerek gidemeyiz filmlerde olduğu gibi. Yıldızlar ve onların çevresinde dolanan ötegezegenler bizden çok uzaktalar. Bu roket teknolojisi ile bir yere gidemeyiz. Ayrıca onlar o kadar uzaktalar ki JamesWebb teleskobu bile onların yüzey şekillerini de göremez, bize nokta halinde görünürler.

O zaman elimizde tek olanak kalıyor, ötegezegenlerin atmosferlerini inceleyebiliyoruz. NASA’da geniş bir komisyon oluşturdular, biz diğer dünyalarda yaşamı nasıl buluruz sorusunu yanıtlamak için. Bu komisyonda çeşitli bilim dallarından araştırmacılar var. Tüm bilim insanları incelenen atmosferde yaşam için kanıt arıyorlar.

Bilimsel dilde buna teknolojik veya biyolojik imza aranıyor diyorlar. Geçenlerde bir makalede öne sürülen bir teknolojik imza okumuştum da kendi kendime gülmüştüm. Eğer o ötegezegende yaşam varsa eve sanayide çok ilerlemişlerse o zaman atmosferlerini kirletmişlerdir. O ötegezegenin atmosferinin tayfını aldığımızda bunu saptayabiliriz diyorlardı. Araştırmacılar her canlının yerde yaşayan bizler gibi kötü olabileceğini, yaşadıkları gezegeni yok edbileceklerini düşünüyorlar, belki de haklılar.

Biraz da biyolojik imzadan söz edelim. Bazı mikroorganizmalar ve bitkiler toksinleri dışarı atmalarına yardımcı olmak için gazlar yayarlar. Bu tür gazlar, organizmalar tarafından istenmeyen bir kimyasal elemente bir karbon ve üç hidrojen atomu eklendiğinde oluşur. Kimyada bu sürece metilasyon deniyor.Bu sayede potansiyel toksinler gaz halinde atmosfere atılıyor.

Brokoli sebzesi ve mikroorganizmalar metil bromür gazı yayınlıyorlar, yani metillenmiş bromür (CH3Br). Bu gaz yanardağlar, jeolojik hareketler sonucu ortaya çıkmayan ve çoğu zaman sadece canlı organizmaların ürettiği bir gaz. Eğer bir ötegezegenin atmosferinde bu gazı tayfsal olarak saptayabilirsek orada yaşam olma olasılığı çok yüksek olacaktır. Gerçekten iyi bir biyolojik imza.

Yer atmosferinde bu gaz bulunmaz çünkü güneşten gelen mor ötesi (UV) ışınların atmosferde gerçekleştirdiği bir takım süreçler sonucu bu gaz hemen parçalanır. O nedenle güneşten daha soğuk yıldızlarda yanı UV ışınları fazla olmayan örneğin M-türü yıldızların çevresinde bulduğumuz ötegezegenlerde bu gazı araştırmamız gerekir diyor astrobiyologlar.

Bu koşulu sağlayan bir ötegezegen atmosferinde bu metil bromür uzun süre kalmaz, parçalanır. Eğer bu gazı saptarsak onun son zamanlarda üretildiğini biliriz ve onu yapan mekanizma üretmeye devam ediyor demektir. Bu gazı biyolojik olmayan yollarla üretilmesinin çok sınırlı yolları var, o nedenle iyi bir biyolojik imza.

Şimdi anladık mı brokoli sebzesinin yararını ve gökbilimde kullanılmasının nedenlerini. Dünyamızda laboratuarda bu gaz üretiliyor, remsiz, kokusuz ve yanıcı olmayan bu gaz zararlı organizmaları yok etmek için kullanılmıştır. Ozon katmanına zarar veren bir gaz olduğundan 2000’li yılların başında aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmıştır.

Astrobiyoloji konusuna meraklıysanız bu akşam AstroBilgi'nin YouTube kanalında saat 211'de canlı olarak Seda Işık'ın konuşması var, dinlemenizi öneririm. Sevgilerimle...