30 Haziran 1908 sabahında Sibiryanın Tunguska yöresinde küçük bir kıyamet koptu. Gökyüzünden parlayarak gelen bir nesne atmosferde ardışık patlamalar yaptı. Civardaki köylerde oturanlar yüzlerinde sıcak bir rüzgar hissettiler.
Ormanın ortasında ağaçlar köklerinden sökülerek çıktı, yan yattı ve çoğu yandı. Patlamanın neden olduğu şok dalgaları Almanya, Endonezya İngiltere, Hırvatistan ve ABD’den saptandı.
Bu tipik bir göktaşı olayı olması gerekir. Aradan 112 yıl geçti, yüzlerce model geliştirildi ama gizemi henüz çözülmedi. Neden derseniz, bu kadar büyük bir olayı bir meteor yapmış olsa çok büyük bir krater açması gerekti ama çevrede hiç krater yoktu. Eğer Bingöl’e düşen gibi bir göktaşı olsa ve atmosferde parçalansa çevrede göktaşı parçaları bulunurdu, hiç parçalanan bir göktaşı bulunamadı. Uçan daireciler uzaylı varlıkların uzay aracının düştüğünü bile ileri sürdüler ama onlar da bir enkaz bulamadılar.
Rus bilimciler bu sene yeni bir model geliştirdiler. Bileşimi demir olan, 200 metre büyüklüğünde bir meteor atmosfere 12 dereceden daha az bir açı ile ve saniyede 20 km hızla girdi, yerden 10 km yukarıda patlamalar gerçekleşti ve atmosferden çıkıp güneş yöresindeki yörüngesinde hareketine devam etti. Meteorun atmosferde sıkıştırdığı hava patlamayı oluşturmak için yeterli olacaktır.
Bu uçan göktaşı Tunguska'da yaklaşık 2150 kilometre karelik bir alanda tam 80 milyon ağacı yere yatırdı ve yaktı. Olayın gizemi çözülmedi. Bu son model biraz daha akla yatkın. Bundan önce en mantıklı model bir kuyrukluyıldızın atmosferde patlamasıydı. Kuyrukluyıldızlar genellikle buzdan oluştuğu için çevrede herhangi bir parça bırakmaması da normaldi. Sizler de bir model ortaya koyabilirsiniz. Sevgilerimle…