Medyadaki gökbilim haberlerini okuyup eleştirmek son zamanlarda en büyük hobim oldu. Genellikle Anadolu Ajansı (AA) bilim haberlerini tercüme ederek servise koyar bizim medyamız da onu alır saçma-sapan manşetler ile haberi okutmaya çalışırlar.
13 temmuz günü Türkiyenin Sesi radyosunda açıklamaya çalıştığım Neptün'ün bulunuşunun birinci yılı ile ilgili haberin bağlantı adresi bana önce NTVMSNBC'den geldi. Bugün araştırdım bu haber AA'nın haberi mi diye, sanırım değil. Tüm internet siteleri NTVMSNBC'den almışlar. Bu haberi orada kim tercüme etmişse, ya ingilizce bilmiyor ya da ilkokul mezunu biri olsa gerek. Bu yazıda hem haberin aslını vermeye çalışacağım hem de sözünü ettiğim sayfadaki gökbilim yanlışlarına değineceğim.
NTVMSNBC'nin Haberinde Neler Vardı?
Ne yoktu ki? Tüm bilimsel hatalar sanki özellikle bir araya getirilmişti. Bunları sırasıyla irdeleyelim ki o haberi okuyanlar bilginin doğrusunu öğrensinler. Söz konusu haberi şu adresden okuyabilirsiniz: http://www.ntvmsnbc.com/id/25232698/
1. “Güneş Sistemi’indeki sekizinci gezegen olan mavi gezegen, Dünya’nın yaklaşık 30 katı büyüklüğünde” demişler ilk gizemli tarafı olarak. Bunun neresinde gizem var anlayamadım ama haberi yazanlar biliyordur. Şimdi gelelim dünyada 30 kat büyük ifadesine. Bu boyut olarak mı yoksa kütle olarak mı? Hayır ikisi de değil çünkü Neptü'nün yarıçapı yerin yarıçapından yaklaşık 3.8 kat daha büyük, kütlesi ise yer kütlesinden 17.1 kat daha büyük. Peki nasıl oluyor 30 kat büyük, aklınıza hiç gelmeyecek bir şekilde. Yerin Güneşe olan ortalama uzaklığına gökbilimde 1 GB (Gök Birimi=149.5 Milyon km) denir. Neptün gezegeni ise Güneşe yaklaşık 30.1 GB uzaklıkta. Şimdi anladınız mı neden 30 kat büyük olduğunu?
Neptün ile yerin büyüklüklerinin karşılaştırılması
2. “Helyum, hidrojen ve suyun yoğun olduğu gezegen kayalık ince bir yüzeye sahip. Yoğunluğu ise Dünya’nın 17 katı” ikinci gizemli tarafı olarak. Bir gezegenim kimyasal bileşiminden söz ederken onun atmosferini gözleyebildiğimiz için oradaki yapı verilir. Neptün atmosferinde %80 Hidrojen molekülü, %19 Helyum ve geriye kalan %1 için ise bolluk fazlalığına göre Metan, Hidrojen Deuteryum (HD) molekülü, Etan var. Bulutlardaki buz kristallerinin içinde ise Amonyak, su ve Amanyum Hidrosülfid (NH4SH). Görüldüğü gibi su eser miktarda var. sadece gezegen jeolojisi üzerine çalışan bilim insanları gezegenin mantosunda (çekirdek kabuğu) su buzu varlığından şüphe etmekteler. Sonuç olmayan suyu nasıl buldu acaba haberi yazan. Ama daha önemlisi güya gezegen kayalık ince bir yüzeye sahipmiş. Bu dev ve gaz gezegenlerin yüzeyinin olmadığını ilköğretim öğrencilerine öğretiyoruz ama haberi yazan sanırım hiç duymamış. İnsan bir tersliğe düşmesin, devam eder gider. Yoğunluğu da yerin yoğunluğundan 17 kat fazlaymış!!! Neptün'ün ortalama yoğunluğu 1.638 gr/cm3 , yerin yoğunluğu ise 5.52 gr/cm3. Hangi yoğunluk hangisinden kaç kat daha büyükmüş?
Güneş sisteminin en büyük uydularından Triton. Fotoğraf Voyager tarafından1989 yılında çekildi.
Triton 1846 tarihinde William Lassell tarafından çekilmişti
3. “Yüzeyindeki su katmanı, hem katı, hem sıvıya dönüşebilen bir özelliğe sahip”. Yüzeyinde böyle bir yapı yok her şeyden önce. Mantosunda sıcaklık 2000-5000 K olduğundan su bildiğimiz su şeklinde değildir. Hidrojen ve oksijen birbirinden ayrılır, basınç yüzünden oksijen buz yapıda iken hidrojen gazı onun çevresinde dolanıri bu ise o katmana elektrik iletkenlik sağlar. Bu gezegenin iç yapısında olduğu ileri sürülen bir yapıdır, inanıyorum ki haberci bu kadar ayrıntıya girmez onun aklı fikri gezegenin yüzeyinde, içyapısında değil.
Triton'un yüzeyindeki buz püskürten yanardağlar (geyzer). Fotoğraf Voyager uzay aracı tarafından çekilmiştir.
4. “Jüpiter gibi Dünya’ya dev bir kalkan görevi gören gezegen, yüksek yerçekimi gücü sayesinde çok sayıda kuyruklu yıldız ve meteoru kendisine çekiyor.” Gezegenlerin çekim gücü, eğer kuyrukluyıldızlar onların yakınından geçiyorsa yörüngelerini değiştirmelerine bazen de onları yakalamaları gökbilimde gayet normaldir. Fakat Neptün'ün özel bir konumu vardır. Pluto'nun da dahil olduğu Neptün Ötesi Cisimlerin (NÖC) sayısı bugün 1200'ü geçmiş durumda. Bunların hepsi de buzul cisimlerdir ve Neptün yörüngesinin hemen dışındadır. NÖC'lere Neptün'ün çekim etkisi Güneş'den daha fazladır. Onların bazılarını bulunduğu konumlarda etkileyerek Güneş sisteminin içine çekmesi ve bu buzul cisimlerin kuyrukluyıldız olması gayet doğaldır. Kuyrukluyıldızların kökeni üzerine yapılan son araştırmalar bu savı doğrulamaktadır. Uzaydan ve yerden yapılan son tarama gözlemleri bol miktarda kuyrukluyıldız bulmamıza neden olmuştur. 2000 yılından bu yana bulunan kuyrukluyıldız sayısı son 2000 yılda bulunan kuyrukluyıldız sayısına eşit. Dolayısıyla onların kökeni hakkında daha ayrıntılı araştırmalar bu sayede yapılmaktadır. Sonuç yine gizem olacak bir durum yoktur.
Neptün gezegeninin de Satürn gibi halkaları vardır.
5. Neptün'ün son iki sırrı ise şöyle verilmiş haberde: NASA’nın Voyager 2 uzay aracı Neptün’ün yakınından geçtiğinde yıl 1989’du. O yıl, Neptün’ün Triton ve diğer uyduları da görüntülendi ve Neptün’de bir gün 15 saat 58 dakika sürüyor. Bunların neresi sır diye düşünmeden ödemiyor insan. Bunlar uzun süredir bildiğimiz konular. Örneğin bir ay önce yapılan bir araştırmada Neptünün dönme dönemi tekrar saptandı. Daha önce 16 saat 12 dakika olarak bilinirken son araştırmada 15 saat 57 dakika 59 saniye olduğu bulundu. Dikkat edilirse 16 saat yöresinde, bu bir sır değil ki...
Hubble Uzay Teleskobunun 25-26 Haziran tarihlerinde çektiği 4 fotoğraf. 4 saat ara ile alındığından bir dönmesi boyunca tüm yüzey görüntülenmiş oldu.
Neptün Yılı
Haberde verilmek istenenleri aşağıda yazdım. Ama bu haberi iyi anlamak açısından konunun tarihçesini bilmek gerekir. O nedenle Uranüs'ün bulunuşundan başlamak gerekiyor.
Teleskop icad edildikten sonra ilk kez 1791 yılında Uranüs gezegeni bulundu. Hannover Almanya doğumlu olan Sir William Herchel 19 yaşında iken 1757 yılında İngiltere'ye göç etti. Babası gibi müzisyendi, çello ve org çalıyor, besteler yapıyordu. Müzik ile uğraşıyor olması onu matematik ve merceklere yöneltmişti. Daha sonra meşhur bir ingiliz gökbilimcisi olan Dr Nevil Maskelyne ile tanıştıktan sonra kendi aynasını yontarak ilk teleskobunu yaptı. Bu teleskobun birincil aynası bakır ve teneke alaşımı bir metaldi. Mayıs 1773'de gezegen ve yıldızları gözlemeye başlayan Herchel'in ilk gözlemleri Mart 1774'de o zamanın ciddi gökbilim dergilerinde çıktı. Görsel çift yıldızların bir kataloğunu yapmak için gözlem yapan Herchel Mart 1781 tarihinde disk gösteren bir cisim gördü. Teleskopta tüm yıldızlar nokta kaynak olarak, gezegenler ise yakın oldukları için bir disk şeklinde görülür. Önce onun bir kuyrukluyıldız olduğunu sandı ve sürekli gözlemini yaptı. Daha sonra bir rus gökbilimci ile yörüngesini saptayınca onun bir gezegen olduğu anlaşıldı ve o zamanın ingiliz kralı III. George'a atfen “George'un yıldızı” adını verdi. Fransa'da ingiliz kralının adını ağzına almak doğru olmadığı için bir süre “Herchel yıldızı” olarak bilindi ama daha sonra tüm dünya Uranüs adında birleşti. 1782 yılında kralın gözlemcisi olan Herchel, 1816 yılında “Sir” ünvanı aldı. Ayrı bir yazı konusu olan Herchel'in diğer keşisleri ve taptığı teleskopları bir kenara koyarak neden Uranüs'ün bulunması Neptün için önemliydi ona bakalım.
Neptün Gezegeninin keşfi
Uranüs bulunduktan sonra uzun süre gözlendi, bunun sonucunda da yörünge hareketi duyarlı olarak anlaşıldı. Bu gezegeninin yörüngesinde belirgin değişimler vardı. Fransız gökbilimci Alexis Bouvard 1821 tılında bu değişimleri daha dışarıda bulunan büyük bir gezegenin çekim etkisi ile meydana geldiğini ileri sürdü. 1843 yılında ingiliz matematikçi ve gökbilimci John Couch Adams elde ettiği gözlem verilerini kullanarak Uranüs'ün yörünge hareketini inceledi. Verileri yeterli değildi ve diğer ingiliz gökbilimciler de istediği verileri göndermedi. Ama bu dışarıdaki gezegenin nerede olacağına dair bir takım tahminler ileri sürdü. 1846 yılında Fransız matematikçi Urban le Verrier, Adams'dan bağımsız olarak benzer hesapları yaptı ve gezegeninin boylamını yayınladı. Le Verrier Berlin gözlemevinde çalışan gökbilimci Johann Gottfried Galle'ye bir mektup yazarak koordinatını verdiği yerde bu en dıştaki gezegeni bulmak için gözlem yapmalarını istedi. Mektubun ele geçtiği 23 Eylü 1846 günü gözlemevinde öğrenci olan Heinrich d'Arrest ile birlikte Galle, Le Verrier'in işaret ettiği noktaya çok yakın bir yerde (1 dereceden az) Neptün'ü keşfettiler. Adams'ın belirttiği noktaya ise 12 derece uzaklıktaydı. Görüldüğü gibi Neptün'ü kim keşfetti derseniz tam bir ingiliz, Fransız ve Alman ortak çalışması olduğunu görürsünüz. İşin en ilginç yanı tesadüfen gözlem ile değilde Newton'un basit çekim yasalarını kullanarak matematik yöntemle bulunmasıydı. Bu matematiğin bir keşfiydi. Daha sonra uzun süre gözlenen Neptün'ün yörüngesi hesaplandı ve Güneş çevresinde bir dönüşünü 164.79 yıl olduğu bulundu.
Hubble'ın yıldönümünde çektiği üç fotoğraf üst üste konularak çevresindeki uydularının yörüngesi görülüyor.
Her uydunun üç noktadan meydana gelmesi 4 saatlik aradan kaynaklanmaktadır.
Neptün Neden Haber oldu.
1846 yılına 165 yıl daha eklersek 2011 yılını buluruz. Bu da gezegenin bulunduğundan bu yana tam bir devir yapmış ve gözlendiği ilk noktaya tekrar gelmiş demektir. Sözkonusu tam tarih 12 Temmuz 2011'dir. Bizim medya bunu ilk doğum yılı olarak ilan etti ama doğum yılı değil de birinci keşif yılı deselerdi daha doğru olurdu. Çünkü tüm gezegenler 4.5 milyar yıl yaşındadır yani doğalı çok olmuştur ve bir sürü doğum günü kutlamışlardır. Bu kutlama çerçevesinde Hubble Uzay Teleskobu 25-26 Haziran 2011 tarihlerinde o geniş alan kamerasını Neptün'e çevirdi ve gezegenin ekseni çevresindeki bir dönmesi boyunca onun fotoğraflarını çekti. Her fotoğraf arasında 4 saatlik bir fark vardı, dolayısıyla tüm gezegen yüzeyini bize aktarmış oldu. Her iki yarımküresinde de çok yüksek bulutların varlığı görülüyordu. Bu bulutlar bizim bildiğimiz su buharından değil metan buz kristallerinden oluşuyordu. Dönme ekseninin, yörünge düzleminin kutbu ile 29 derecelik bir açı yapmasından dolayı gezegenin yüzeyinde mevsimler meydana geliyor aynı dünyamızda olduğu gibi. Bizde her mevsim yaklaşık 3-4 ay sürmesine karşın neptün'de her mevsim 40 yıl uzunluğundadır. Şu anda güney yarımküresinde yaz mevsiminin başı iken kuzey yarımkürede kış mevsimidir.
Neptün'ün 13 uydusunun bazı özelliklerini bu çizelgede görebilirsiniz.
Kıssadan hisse medyamızda bir haberi okurken bunu gazete yazmış veya şu sitedeki adresde yazmış o zaman doğrudur hissine kapılmayın. Maalesef ülkemizde popüler bilim haberciliği konusunda bilim dergilerimiz hariç uzman pek bulunmuyor. Okuduğunuz her haberi tartışmanız gerekir, acaba haberin neresi doğru diyerek. Size yardımcı olacak en önemli ve doğru kaynak unutmayın Wikipedia'dır.
Göz ile görülemeyecek kadar sönük olan bu gezegeni karanlık bir yerden küçük bir teleskopla görebilirsiniz. Şu anda Kova takımyıldızında bulunmaktadır. Aşağıdaki şekilde ise daha ayrıntılı gösterilmiştir. Bu resimler Stallarium programı kullanılarak elde edilmiştir.