4.7 Yıldız Ölümleri
Gaz yasalarından bildiğimiz gibi, bir kapalı hacim içindeki gazın sıcaklığı ya da yoğunluğu artarsa, kabın duvarlarına gazın uyguladığı basınç da artar. Örneğin; bir araba lâstiğini şişkin tutan içindeki gazın (havanın) basıncıdır. Yıldızlararası (gaz ve toz karışımı) bulut bir yolunu bulup kendi kütle çekimi altına girdikten sonra bütün yaşamı, kendini küçük bir hacime sıkıştırmaya çalışan özkütle çekimi ile ona karşı koymaya çalışan gaz basıncı arasındaki savaşla geçer. (Burada, öz kütle çekiminin gazın duvarı gibi davrandığını unutmayalım.) Buraya kadar, ön yıldız oluşumunu, yıldızların gençlik ve yetişkinlik (ana kol) dönemlerini inceleyip onları ölüm sınırına kadar getirdik. Şimdi de yıldızları ölüme götüren olayların sonuçlarını ve yıldız "cesetlerini" inceleyelim.
4.7.1 Beyaz Cüceler
Kesim 4.6 da gördüğümüz gibi, beyaz cüceler, kırmızı devlerden oluşur; nasıl oluştuğu yıldızın kütlesine bağlıdır. Güneş gibi bir yıldızda,
özekteki sıcaklık karbonu yakacak kadar yükselemez. Yükselen sıcaklık ancak kabuk yanmasını hızlandırır ve genişleyen tüm dış zarfı uzaya atılır,
buna gezegenimsi bulutsu denir (Şekil 4.30). (Burada gezegenimsi” sözünün gezegenle ilgisi yoktur; 18. yüzyıl gözlemcileri çözünürlüğü düşük
teleskopla bakınca bunları güneş sistemimizdeki gezegenlerin disklerine benzettikleri için bu ismi vermişler). Onbinlerce yıl sonra, bulut
çevreye yayılınca ortadaki yıldız açığa çıkar, sıcak (beyaz) ve küçük olduğu için buna beyaz cüce denir. Beyaz cücelerin kütleleri 1.4 güneş
kütlesinden küçük, yaklaşık Yer küremiz büyüklüğündedirler. Bu, ortalama yoğunluğun yaklaşık 109 kg/m3 olması demektir; yani bir küp şeker
boyutlarında beyaz cüce maddesi Yer yüzeyinde 1 ton (1000 kg) gelir! . Küçük bir yarıçapa sığan bu yoğunluktaki bir beyaz cüceyi özkütle
çekimine karşı dengede tutan olağan gaz basıncı değildir. Beyaz cüce maddesi o kadar sıkışıktır ki elektronlar artık belli bir ortama bağlı
değildir, daha fazla sıkıştırılamazlar ve yüksek hızlarla özgürce hareket ederler. Kütle çekimine karşı koyan bu yoz (dejenere)
elektron gazının basıncıdır. Sıcak beyaz cüceler, enerji kaynakları olmadığı için, zamanla soğur ve kara cüce olarak "gözden kaybolurlar".
Şekil 4.30a. Gezegenimsi Bulutsu örnekleri. (a). Lyrae (Çalgı) Takım yıldızındaki Halka Bulutsusu (M57); bizden 4900 ışık yılı uzaklıkta ve uzakta, ve 1.6 IY genişliğinde. Merkezdeki yıldız beyaz cücedir.
Şekil 4.30b. Gezegenimsi Bulutsu örnekleri. Kedi Gözü Bulutsusu; ortadaki yıldız belki de bir çift yıldıdır ve herbiri madde atmaktadır. Uzaklık yaklaşık 3200 ışık yılı, genişlik 1 ışık ayı.
Şekil 4.30c. Gezegenimsi Bulutsu örnekleri. İkizler takım yıldızı içinde 4900 IY uzaklıkta Eskimo Bulutsusu; kabuklar şeklinde madde atılan gezegenimsi bulutsu (Hubble Uzay Teleskopu görüntüleri, NASA)
Bir çift dizgenin üyesi beyaz cüce, bileşeninden, madde toplayabilir ya da bileşeni de beyaz cüce ise onunla birleşebilir. Sonuçta kütlesi 1.4 güneş kütlesi sınırını aşarsa beyaz cücenin sıcaklığı yükselir, patlamalı çekirdek tepkimeleri başlar ve çok güçlü bir patlama (süpernova) ile yıldız maddesi tümüyle dağılır ve yıldızlararası ortama karışır (Şekil 4.29)
|