4.2
Bir Yıldız Olarak Güneş Isı ve ışık
kaynağımız olan Güneş, kendi enerjisini kendi içinde üreten orta
büyüklükte bir yıldızdır. Yaşamın devamı güneş enerjisine
ve Yer'in Güneş'ten uzaklığının buna çok uygun olmasına bağlıdır. Yer
atmosferi dışında birim alana bütün dalgaboylarında düşen Güneş
enerjisi S =1368 watt/m2
ölçülmüştür. Buna güneş sabiti denir. Çeşitli yöntemlerle
yapılan ölçümler, Yer'in Güneş'ten ortalama uzaklığı için
r = 1.GB = 1.495x1011
m vermektedir.Bu uzaklığı ışık hızına böler ve çıkan saniye
sayısını dakikaya çevirirsek görürüz ki Güneş'in ışığı
Yer'e 8.3 dakikada ulaşır.Güneş her yöne ışınım saldığına
göre, Güneş'ten bir saniyede çıkan toplam ışınım 8.3 dakika
sonra yarıçapı 1 GB olan küre yüzeyine ulaşmıştır. O hâlde,
bu küre yüzeyindeki toplam güneş enerjisi, Güneş'in 8.3 dakika
önce bir saniye içinde saldığı toplam enerjiye eşit olmalıdır.
Böylece, kürenin yüzey alanı 4πr2 olduğuna göre, Güneş'in
birim zamanda (bir saniyede) saldığı enerji, yani ışınım gücü, LΘ=
S4πr2
= (1368 W/m )(4 π)(1.495x1011)2
= 3.8x1026
W olmalıdır. Bu büyük bir enerjidir. Yer üzerine bunun milyarda birinden daha azı düşmektedir. Yıldızlar
çok uzak olduğu için ışık noktası gibi görünürler, halbuki
Güneş yakın olduğundan disk gibi ve belli bir açı altında görülür.
Bu açıyı her zaman ölçebiliriz. Güneş'in bize uzaklığını
bildiğimizden basit bir geometri Güneş'in çapını verir (Şekil
4.3). θ
açısı küçük olduğundan geometri bağıntısı şöyle yazılabilir: d
= r•θ =1.495x1011 x 0.532 x π /180
= 1392000 km R =\F(1,2) d = 696000 km bulunur.
Şekil 4.3: Güneş
çapının hesaplanması Kepler'in üçüncü
yasası yardımı ile Güneşin kütlesi için MΘ=2x1030 kg
bulunmuştur, yani Güneş Yer'den yaklaşık 300000 kez daha kütlelidir.
Kütle ve hacimden ortalama yoğunluk 1.4 g/cm3 bulunur.
Bu, Güneş'in katı olduğu anlamına gelmez. Güneş, sıcaklık ve
basıncın belli koşulları altında, kütle çekimi ile dengede olan
kararlı bir gaz küresidir. Güneşin
Enerji Kaynağı Güneş
yüzeyinden salınan enerjinin 4x1026
watt olduğunu gördük. Bu müthiş enerjinin kaynağı, Güneş'in
merkezinde, hidrojen bombasına benzeyen fakat denetim altında işleyen
çekirdek tepkimeleridir. Bu tepkimelerde atomlar kaynaşır, daha ağır
elementler oluşur.Bu arada açığa çıkan enerji, Güneş'in-yıldızlarda
yıldızın-yüzeyinden
uzaya salınır. Güneş merkezinde sıcaklık 15 milyon °K ve basıncı 1 milyar atmosferdir (1 atmosfer = deniz seviyesindeki atmosfer basıncı). Bu merkez bölgeye, bundan böyle özek diyeceğiz. Özekteki "yakıt" hidrojendir. Hidrojen evrende en basit ve en bol olan elementtir. Olağan
koşullarda iki artı yük birbirini iter. Güneş özeğinde yüksek
sıcaklık ve basınç koşullarında protonlar birbirine öyle yaklaşabilirler
ki güçlü çekirdek kuvveti elektrostatik itme kuvvetini yener ve
iki proton birbirine kenetlenir, böylece yeni bir izotop ya da element
oluşur. Güneş'in özeğinde meydana gelen proton-proton zinciri adı verilen tepkimelerin
özeti : 4H ∅ He
+ E olur. Burada, H hidrojen
atomunun çekirdeğini (proton), He helyum atomunun çekirdeğini, E
de açığa çıkan enerjiyi göstermektedir. Görüleceği gibi, 4
tane hidrojen atom çekirdeği birleşip bir helyum atomu çekirdeği
oluşturmaktadır. Bir helyum çekirdeğinin kütlesi 4 tane hidrojenin
kütlesinden 0.029 akb kadar daha azdır. (akb = atom kütle birimi
= 12C atomunun kütlesinin 12 de biri = 1.66x10-27 kg ). Bu kütle artığı Einstein'in
E=mc2 formülüne göre ışık enerjisine dönüşür.
Burada c ışık hızı, m ise ışığa dönüşen kütledir. Sayıları
yerine koyalım: E
= 0.029 akb x1.66x10-27
kg/akb x
(3x108
)2 = 4x10-12 joule 4 tane hidrojenden
bu kadar enerji elde edildiğine göre Güneş'in yüzeyinden salınan
4x1026
watt'lık enerjiyi karşılamak için saniyede 4.5 milyon ton kütle
harcandığını kolayca hesaplayabilirsiniz. Fakat Güneş'in içini
ve içindeki atomları görmeden, gök bilimciler ve fizikçilerin,
bu enerji kaynağını bulmaları öyle kolay olmadı. Güneş bu tempoda
5 milyar yıl daha özekte hidrojen yakabilir. Bu enerji üretimi 15
milyon kelvinlik özek sıcaklığında başlıyor ve sürdürülüyor.
Sıcaklık dışa doğru azaldığından özek dışında enerji üretimi
yoktur. Beş milyar yıl sonra Güneşin özekteki yakıtı helyum olacaktır. Güneş'in
İç Yapısı Güneş enerjisinin üretildiği bölge, çekirdek tepkimelerinin yer aldığı özek bölgesidir (Şekil 4.4). Bu enerji dış katmanlara taşınmakta, oradan da uzaya yayılmaktadır. Gök bilimciler, Güneşte - ve yıldızlarda - enerjinin esas olarak ışınımla ve konveksiyonla (kütle hareketiyle) taşındığına inanırlar. Özek bölgesini çevreleyen ve enerjinin ışınım yoluyla taşındığı bölgeye, ışımasal bölge denir. Özekte üretilen bir foton, Güneş'in yüzeyine bir doğru boyunca ulaşamaz, fakat yıldız maddesi ile çarpışır, saçılır, soğurulur ve yeniden salınır. Hesaplar gösteriyor ki tek bir fotonun yüzeye ulaşması bir milyon yıl almaktadır, yani bizim şimdi gözlediğimiz güneş ışığı, özekte bundan bir milyon yıl önce üretilmişti. Bu nedenle biz Güneş'in özeğini değil fotonların en son salındığı dış katmanları görüyoruz.
Şekil 4.4: Güneşin
katmanları. Işımasal
bölgeyi çevreleyen bir sonraki katman konvektif zarftır. Burada enerji,
katmandaki maddenin hareketi ile taşınır: Sıcak gazlar yükselip
taşıdığı enerjiyi ışık küreye bırakır, soğur ve geri dökülüp
yeniden ısınır. Bir odadaki radyatör ya da sobanın ısıttığı
hava yükselir, tavan düzeyinde yayılır, soğuyup odanın öteki
tarafından aşağı çöker; oluşan bu dolaşım, konveksiyondur.
Güneş'in ışımasal bölgesinden gelen büyük miktarlardaki enerjiyi
taşıyabilmek için konveksiyon hareketi çok belirgin olmalıdır. Bu
hareket, beyaz ışıkta çekilen Güneş fotografında belli olmaktadır;
yüzey lekeli görünümdedir, buna "bulgurlanma" denir. (Şekil
4.5). Parlak lekeler yükselen gaz sütunlarını, karanlık kısımlar
çökmekte olan soğumuş gazları temsil etmektedir. Konvektif hücreler,
birkaç yüz km genişliğinde ve derinliğindedir. Güneş'in
Atmosferi Güneş atmosferi, Güneş'in en dış katmanlarıdır. Konvektif zarfın, güneş ışığını doğrudan aldığımız üst kısmına ışık küre denir. Güneş tayfı, birkaç km kalınlığındaki ışık kürenin kimyasal bileşimini verir. Beyaz ışıkta (filtresiz) çekilen fotografta görülen "kenar kararması" (Şekil 4.6) yüzeyden içe doğru sıcaklığın arttığının kanıtıdır: Güneş katı disk değil, bir gaz küresidir. Kenara doğru baktığımızda bakış doğrultumuz daha sığ, soğuk ve dolayısıyla daha az ışınım salan katmandan geçer. Görülen disk her yerde eşit parlaklıkta değil, kenara doğru kararır. Kararmanın miktarı sıcaklığın derinlikle değişmesini verir. Şekil 4.5: Güneş yüzeyinde bulgurlanma. Enerji konvektif yol ile taşındığından her hücrenin içindeki açık renk alan içeriden dışarıya çıkan bölgeyi, hücrelerin kenarındaki daha karanlık kısımlar ise yüzeyden içeri giden daha soğuk gazı göstermektedir. Güneş atmosferinin ikinci katmanı, renk küre (kromosfer)dir. Kalınlığı yaklaşık 6000 km kadardır. İyi bir raslantı olarak Ay ile Güneş'in açısal çapları aynıdır; belli koşullarda tam Güneş tutulmasında Ay, Güneş'in çok parlak olan ışık küresini tam olarak örter ve Ay diskinin çevresinde ilginç bir ışık halkası gözükür. Bu ışık halkasını oluşturan çoğunlukla hidrojen gazıdır. Hidrojene ek olarak renk kürede; sodyum, kalsiyum, magnezyum ve helyum vardır. Güneş atmosferinin üçüncü katmanı, yine tam Güneş tutulması sırasında görülen ve renk küreyi çevreleyen taç katmanı (korona) dır. (Şekil 4.7). Renk küre ve taç katmanı özel âletler olmaksızın normal gün ışığında görülmez, çünkü ışık kürenin yanında çok sönük kalırlar. Renk küre ve taç katmanını gözlemek için gök bilimciler artık tam güneş tutulmasını beklemezler. Teleskop odağında Güneş diskini yapay olarak kapatıp renk küre ve taç katmanını izleyebilmektedirler. Bu çalışmalar taç katmanının düzgün yapıda olmadığını, zamanla değiştiğini, onbinlerce - hatta yüzbinlerce- km yukarılara uzandığını göstermektedir.
Şekil 4.6: Soldaki resim lekelerin yedi
günlük süre içinde Güneş'in ne kadar döndüğünü, sağdaki resimde ise beyaz ışıkta görülen kenar kararmasını göstermektedir. Renk
küre ve taç katmanında sıcaklık değişimi beklenilenin tersidir.
Işıkkürede sıcaklık dışa doğru azalır, renk kürenin dibinde
4200°K (kelvin)'e kadar düşer. Bundan sonra sıcaklık yükselmeye
başlar, renk kürenin önemli bir kısmında sıcaklık 7000°K kadardır.
Renk küre ile taç katmanı arasında olan ve geçiş bölgesi denen
bölgede, sıcaklık birden bir milyon dereceye kadar yükselir, taç
katmanında ortalama sıcaklık 2 milyon °K kadardır. Bu kadar yüksek sıcaklıklarda σT4 den beklenen yüksek ışınım gücü gözlenmemektedir. Bunun nedeni renk küre ve taç katmanının çok düşük yoğunlukta olmalarıdır. Orada anlamlı miktarda ışınım üretecek kadar gaz yoktur. Yüksek sıcaklık, gaz atomlarının yüksek enerjilerini ve yüksek hızlarını temsil eder. Böyle sıcaklığa kinetik sıcaklık denir.
Şekil 4.7: Güneş tutulması ve taç katmanı. Güneşin
en dış katmanları (ışık küre ve taç) elektromanyetik olayların
bir sonucudur. Seyrek renk küre ve taç katmanı gazları, ışık
küreden çıkan ve sonra yine ışık küreye dönen büyük ilmekler
oluşturan manyetik alanlar tarafından tutulur ve taşınan manyetik
enerji ile ısıtılırlar. |